Çocukluk çağından itibaren kazanılan ve yaşam boyu korunan fiziksel sağlık vücudun fonksiyonlarını gerçekleştirmesi için gereklidir. Çocuklarda koruyucu egzersiz eğitimine çocuğun ailesi ve öğretmenlerini anlayacak seviyede olduğunda hemen başlanmalıdır.
Günümüzde ergenlik döneminde ve çocuklarda yapılan düzenli fiziksel aktivte pek çok açıdan faydalıdır. Uzun dönem faydalarının çoğunlukla pediatrik orijinli erişkin dönem hastalıklardan (ateroskleroz, osteoporoz, obezite) korunmada önemli bir role sahip olduğu bilinmektedir.
Ateroskleroz, hipertansiyon, diyabet, obezite, osteoporoz yaşam boyu oluşan bir süreçte ve temeli çocukluk veya adolesan dönemde başlamaktadır.
Bunların önlenmesinde çocukların benimseyecekleri fiziksel aktivite ve spor yaşam biçimi olarak sürdürüldüğünde mental iyilik hali ve fiziksel performanslarını geliştirdiği gösterilmiştir. Gelişen teknoloji ile çocuk ve gençlerde fiziksel aktivite alışkanlığı azalmıştır. Kanıtlara göre çocuklar arasında görülen obezitenin artması, çocukların fiziksel aktivite içeren oyunlar oynamaması, beden eğitimi ders saatlerinin azalması, spor olanaklarının yetersiz oluşu, televizyon izleme ve özellikle bilgisayar kullanım süresinin artması ve diğer sedanter uğraşılar bu görüşü desteklemektedir.
Çocuklarda koruyucu egzersiz eğitimi için 3 farklı strateji önerilmektedir. Bu stratejiler:
Uzun dönemde gelişecek kronik hastalıkların oluş sürecini baskılamak ve fiziksel olarak çocukluk ve adolesan dönemde aktif hayat stiline sahip olunması gerekir.
a-İleri yaş hastalıklarının gelişmesi gecikir.
b-Daha az risk faktörüne sahip olunur.
c-Hastalıklara yakalanma riskini düşürür.
Çocuğun bu yararlı etkilere sahip olmak için eşit bir aktivite seviyesinin olması gerekir.
Bu dönemdeki çocukların her gün aktif olmaları istenir ve şu programlar önerilir:
Kemik sağlığını artırmak için - Ağırlık verilen egzersizler
Kan basıncını düşürmek için - Endurans eğitimi
Vücut yağını düşürmek için - Düşük-orta şiddet aktivite
Hareketsiz zamanı azaltmak çok önemlidir. Televizyon izleme ve bilgisayar kullanma süresini azaltılmalı. Burada davranışsal faktör önemli. 2 saat ve üstünde inaktif olan çocuk için şansın azaldığı belirtilmektedir.
Çocuklar ve gençler zaten aktif olup fiziksel aktiviteyi yapmışlardır. Buradaki problemin büyük bir kısmı ileriki dönmede bu aktivitelere devam etmemeleridir.
Aktivitenin bir yaşam biçimi olması gerekliliğinin ve kronik hastalıklardaki koruyucu rolünün anlatılmasının büyük önem taşır.
5-15 yaş arasındaki çocukların vücut ölçüsüne göre total günlük enerji harcaması yarıya indi. Bu durum, ”Juvenil tembelliği” olarak anımlanır.
Yaş-aktivite eğrisinin yukarıya çevrilmesinde “çevresel faktörlerin ve ailenin model olması önemlidir.
Bu yaştaki bireyleri sporun farklı dalları için yönlendirmek en doğru yol olacaktır. Hızlı büyümenin gerçekleştiği dönem olan kızlarda 9,5-15 yaş, erkeklerde11-17 yaş sonuna kadar çocuklar keyif alarak spor yapması sağlanmalıdır. Bu dönem sonuna kadar tek bir spor dalına yoğunlaşamayabilirler.
Yoğun fiziksel aktivitenin hızlı büyüme döneminde ve kızlarda mensturasyon (adet) zamanında etkisini tartışma konusudur. Birçok sporcuda yoğun egzersizin büyüme ve gelişmeye etkisi olmadığı gösterilmiştir. Mensturasyonun başlaması ile genç bazı sosyal ve biyolojik etkilenmeye maruz kalabilmektedir.
Birçok gelişmiş ülke, okul ve kolejlerde hükümet politikası olarak fiziksel eğitim saatleri azaltılmıştır. Geçen 10 yıl içinde yapılan bu uygulamaların sonucunda çocuklar boş zamanlarında spora daha az yönelmişlerdir.
15 yaş grubu erkek çocuklarda spor kulüplerine eğilimde artış gözlenmiş ancak bu artış yeterli değildir.
13-14 yaşlarında fiziksel faaliyetlerin yüksek seviyede olup daha sonraları azaldığını belirterek, erkek çocukların kızlardan daha zorlu aktiviteleri seçtikleri tespit edilmiştir. Araştırmacılar okuldaki fiziksel eğitim ve organize sporlara katılım derecesinin gençlikte yapılan fiziksel faaliyetlerle birlikte ileriki yaşlar için önemli olduğunu bildirmişlerdir.
Okullardaki fiziksel eğitim programlarının ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor. Okul sonrası spora katılımın azalması evrensel bir sorundur. Çocukluk çağında sağlığı korumak amacıyla yapılması gereken fiziksel faaliyetin tipi ve miktarı hakkında yeterli bilgi yoktur. Önerilecek programlarda en uygun sıklık, süre ve yoğunluğun ne olacağı tartışma konusudur. Böyle bir kriterin olmaması nedeniyle erişkinlerden elde edilen veriler çocuklara uygulanmaktadır.
Sağlıklı toplumların geleceği fiziksel olarak aktif olan ve bunu yaşam boyu devam ettiren çocuk ve gençlerle mümkün olacaktır. Aileler, eğitimciler ve sağlık profesyonelleri olarak hedefin hep birlikte belirlenmesi gerekir.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi:2023-09-26 11:47:17