• NÖROLOJİ /

Baş Ağrısı

Baş ağrısı insanları etkileyen en yaygın ağrılı durumlardan biridir. Pek çok farklı tipi olan baş ağrılarının bazıları iyi huylu özellik sergilerken bazen ciddi ve yaşamı tehdit eden nedenlerle ilişkili olabiliyor.
 
Hekime başvurmadan ve kendi kendilerine buldukları çeşitli yollardan başağrısını geçirmeye çalışan veya geçiren hastaların, hekime başvuranlardan 5 kat fazla olduğuna dikkati çeken  Nöroloji Uzmanı Dr. Gönül Çakmak, baş ağrısına ilişkin kaynakların Milattan Önce 3.000 yılına kadar uzandığını bildirdi.
 
“İnsanları etkileyen en ağrılı durumlardan yaygın olanı başağrısıdır” diyen Dr. Çakmak, iyi istatistik yapan ülkelerde halkın yüzde 85’inde başağrısı olduğunu, bunların yüzde 15’in başağrısı çekmediklerini söylemelerine rağmen bu hissi bildikleri, fakat üzerinde durmadıklarının bildirildiğini kaydetti.
 
Doğru tanıda ayrıntılı öykü önemli
 
Baş ağrısının nörolojik (beyin) hastalıkların yanı sıra, sistemik hastalıklara da eşlik eden bir belirti olduğunu ifade eden Dr. Çakmak, baş ağrısı bulgusu değerlendirilirken göz ardı edilmemesi gereken konuları şöyle sıraladı:
 
“Baş ağrısı bulunan hasta değerlendirilirken ilk yapılması gereken acil müdahale gerektiren ikincil başağrısı dediğimiz travma, tıkanma, kanama, enfeksiyon, metabolik bozukluk gibi bozuklukların dışlanmasıdır. Fizik muayene her zaman yeterli bilgi vermeyeceğinden özel incelemelerle bu incelemelere bağlı baş ağrısının dışlanması yararlıdır.”
 
Baş ağrısının doğru tanısında hastalığın ayrıntılı öyküsünün büyük önem taşıdığını belirten Dr. Çakmak, baş ağrısı hastalarının çoğu zaman korkunç bir hastalığa yakalanmış olmaktan endişe duyduklarını söyledi.
 
Baş ağrısının sistematik özelliklerine dikkat
 
Doktorların baş ağrısının öyküsünü alırken sistematik olarak özelliklerini de sorguladığını vurgulayan Dr. Çakmak, dikkat edilmesi gereken konuları şöyle dile getirdi:
  • Başağrısının başlangıcı
  • Başağrısının süresi
  • Atakların süresi, şiddeti ve sıklığı ile birlikte seyri
  • Bulantı, kusma, kol – bacaklar, görme veya konuşmayla ilgili bozukluklar gibi eşlik eden yakınmaların varlığı
  • Anormal nörolojik bulguların örneğin dengesizlik, kısmi felç, vs.
  • Görme kesinliğinde azalma veya geçici körlük
  • Kısa zaman önce başlayıp ataklar halinde veya ataksız, sıklık ve şiddetli artan başağrısı
  • Bölgesel veya yaygın sara nöbetleri
  • Kısa süre önce menenjit veya beyin kanaması geçirme şüphesi
  • Özgeçmişinde veya aile öyküsünde ur olması.
 
BAŞAĞRISI TİPLERİ:
 
Migren
 
Migrenin kadınlarda daha sık görüldüğünü ve değişik tipleri olduğunu belirten Dr. Çakmak,  bu tip başağrısının zonklayıcı, genellikle tek taraflı, bazen iki taraflı, bazen kısa bazen de günlerce sürebildiğini kaydetti.
 
Migren atakların yüzde 20’sinde aura denen özellikle görsel belirtiler olduğunu anlatan Dr. Çakmak, “Bu ağrı, kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkileyecek derecede, başın hareketleri ve fiziksel aktivite ile artan bir ağrıdır. Ağrı sırasında bulantı zaman zaman kusmaya rastlanır. Hastalar ışık ve ses gibi çevreden gelen uyarılardan rahatsız olur. Ağrı kadınlarda genellikle adetten önce ortaya çıkar. Ailede başağrısı öyküsü sıktır. Başlangıçta bazı yiyecek ve kimyasallara bağlı olabilir. Beyin muayeneleri normaldir” şeklinde konuştu.
 
Gerilim tipi başağrısı
 
Gerilim tipi baş ağrısının primer baş ağrıları içinde en sık görülen türü olduğunu anlatan Dr. Çakmak,  bu ağrının sıklıkla 20 yaş civarında başladığını söyledi.
 
Bu tip baş ağrısının kadınlarda sıklıkla görülmekle birlikte aradaki farkın migrende olduğu kadar çarpıcı olmadığını vurgulayan Dr. Çakmak, ağrının belirtileriyle ilgili şunları ifade etti:
 
“Gerilim baş ağrısının şiddeti gün içinde değişebilir. Ağrı, baskı ve sıkışma şeklinde tanımlanır. Genellikle çift taraflıdır. Başlangıçta ağrı başın arka bölgesindeyken sonrasında mengene ile sıkıştırıyormuş gibi bütün başa yayılır. Akşamları kötüleşir, günlerce sürebilir. Stres durumunda ortaya çıkar. Boyun kaslarında spazmdan başka bulguya rastlanmaz. Fizik aktivite ya da alkol ağrıyı artırmaz. Şiddetli ataklarda hafif ışık ve sesten rahatsızlanma görülebilir.”
 
Küme başağrısı
 
Bu tip baş ağrılarının 15 ile 90 dakika sürebildiğini ve en sık yılda 1 – 2 kez ataklar şeklinde görüldüğünü bildiren Dr. Çakmak, belirtileri şöyle tanımladı:
 
 “3- 16 hafta süren kümeler halinde ortaya çıkan bu ağrı genellikle hastayı her gece aynı saatte uyandırır. Tek gözün çevresinde ya da arkasında çok şiddetli ağrı mevcuttur. Sıklıkla çene, burun ya da dişlere yayılabilir.
 
Göz kapağında düşme, gözde kızarma – yaşarma, burun akıntısı, gözbebeğinde değişiklikler olabilir. Tek ya da çift taraflı terleme vardır. Alkol, soğuk, rüzgar, yüze sıcak hava üflemesi, damar genişleticiler, aşırı heyecan ve uyku, atakları tetikler. Yüzde kızarma olur.”
Paroksismal Hemikrania
 
Çok seyrek görülen bu baş ağrısı türünün kadınlarda daha sık görüldüğünü söyleyen Dr. Çakmak, ağrının hep aynı tarafta ve şiddetli olarak ortaya çıktığını belirtti.
 
Hastayı genellikle her gece aynı saatte uyandıran bu ağrının göz, alın ve şakak çevresinde çok şiddetli olarak kendini gösterdiğini ve kulak, boyun ya da omuza yayılabildiğini kaydeden Dr. Çakmak, “Ağrı ile aynı tarafta göz yaşarması, burun akıntısı, göz kapağında hafif düşme, gözde kanlanma olur. Atakları, baş hareketleri tetikleyebilir. Şiddetli ataklarda bulantı ve kusma görülebilir” dedi.
 
Travma sonrası başağrısı
 
Dr. Çakmak, bu baş ağrısının değişik mekanizmalarda oluşabildiğini ve baş dönmesi ile birlikte görüldüğünü söyledi.
 
Beyin tümörleri
 
Beyin tümörü olan bir hastanın sadece baş ağrısı nedeniyle başvurmasının nadir görüldüğünü anlatan Dr. Çakmak, “Bu hastalıklar, urun kendisini işaret eden sara nöbetleri veya bölgesel beyin hasarı ile başvururlar. Ur büyüdükçe ağrı görülme oranı artar, kusma eklenir. Son dönemde tüm olgularda baş ağrısı görülür” diye konuştu.
 
Yapısal lezyonlarla birlikte olmayan baş ağrıları
 
* İdiopatik saplanma baş ağrısı
* Dış basıya bağlı baş ağrısı
* Soğuk uyarısı baş ağrısı
* Benign öksürük baş ağrısı
* Benign egzersiz baş ağrısı
* Cinsel aktivite ile ilişkili baş ağrısı: Künt, patlayıcı veya postüral olabilir. Ağrı genellikle çok şiddetli ve patlar gibi ortaya çıkar, nadiren zonklayıcı veya saplanıcı özellikler gösterebilir. Süresi 1 dakikadan kısa sürebildiği gibi 3 saati aşabilir de. Cinsel ilişki sırasında ortaya çıkan patlayıcı baş ağrısının subaraknoid bir kanamaya bağlı olabileceği bilinmelidir.
 
Damar bozuklukları ile ilgili baş ağrıları
 
Tıkayıcı Beyin Damar Hastalıkları
Tıkanan damarlara ait beyin bulguları ile karşımıza çıkar.
 
Kafa İçi Kanamaları:
 
  1. a) İntraserebral Kanama
  2. b) Subdural Kanama
  3. c) Epidural Kanama
 
Subaraknoid Kanama
 
Bu kanamanın ani başlayan zonklayıcı baş ağrısına yol açtığını bildiren Dr. Çakmak, kanamayla birlikte bilinç kaybı ve ani ölüm olabileceğini kaydetti.
 
Bu tip kanamalarda bulguların hayati önem taşıdığını vurgulayan Dr. Çakmak, şöyle konuştu:
 
“Ense sertliği, göz kararması, bulantı – kusma, huzursuzluk, sara nöbetleri, uykulu hal ile birlikte olabilir, hızla komaya gidiş gözlenebilir. Bu nedenle bu bulguların görüldüğü şiddetli başağrısı mutlaka nöroloji – nöroşirurji uzmanı tarafından değerlendirilip, ileri tetkik yapılmalıdır. Çünkü subaraknoid kanama başağrıları içinde yaşamı acil olarak tehdit eden çok önemli bir rahatsızlıktır. Çoğu olguda kanama, beyin tomografisiyle birlikte belirlenir. Bazen de lomberponksiyon yani belden, beyin omurilik sıvısı alınarak tanı konabilir.”
Patlamamış Damar Bozuklukları
 
  1. a) Artenovenöz malformasyon
  2. b) Sakküler anevrizma
 
Arterit
 
  1. a) Dev hücreli arterit
  2. b) Diğer sistemik arterit
  3. c) Birincil kafa içi arterit
 
Karotis ve Vertebral Arter Ağrısı
Karotis ve Vertebral Arter Disseksiyonu
 
En sık belirtisinin başağrısı olmakla birlikte bunun genellikle tek taraflı olduğunu belirten Dr. Çakmak, ağrının göz, göz çevresi ve alın bölgesine yerleştiğini anlattı.
 
Bu ağrının genellikle orta ve yüksek şiddette kendisini gösterdiğini belirten Dr. Çakmak, sıklıkla beraberinde boyun ağrısı da olabileceğini, zonklayıcı ve sürekli nitelikte olduğuna vurgu yaptı.
 
Dr. Çakmak, baş ağrısından önce geçici iskemik atak veya inmeler gibi fokal beyin bulguları görülebileceği gibi, bunların baş ağrısından 2 haftaya kadar daha sonra da ortaya çıkabileceğine işaret etti.
 
Karotidini Endarterektomi
(Karotis ameliyatı) sonrası başağrısı
 
Toplardamar Tıkanıklığı (ven trombozu)
 
Bu baş ağrısının hastaların yüzde 80 – 90’ında bulunduğunu ifade eden Dr. Çakmak, “Başağrısı ilk bazen de tek belirti olarak kalır. Başağrısı sıklıkla yaygındır. Serebral venöz trombozun en iyi tanı yöntemi MRG’dir. Bu yöntemle tıkanmanın kendisi gösterilebilir” dedi.
 
Arteriyel hipertansiyon
 
  • Dış etkenler karşı akut
pressör yanıt
  • Feokromasitoma
  • Malign hipertansiyon
  • Pre – eklemsi ve eklemsi
 
Damarsal olmayan kafa içi bozukluklar ile ilgili başağrıları
 
Yüksek beyin omurilik sıvısı
  1. a) Benign kafa içi basınç artışı
  2. b) Yüksek basınçlı hidrosefali
 
Düşük beyin omurilik sıvısı basıncı
 
  1. a) Lomber ponksiyon sonrası baş ağrısı
  2. b) Beyin omurilik sıvısı fistülü baş ağrısı
  3. c) Kafa içi enfeksiyon
 
  1. A) Menenjit
 
Bu hastaların çoğunda yüksek ateş, ense sertliği ile birlikte baş ağrısı olduğuna dikkat çeken Dr. Çakmak ayrıca bulantı, kusma, ışığa karşı duyarlılık ve uykuya karşı eğilimin de sık görülen yakınmalar olduğunu bildirdi.
 
Belirtilerin hassasiyetle değerlendirilmesi gerektiğini belirten Dr. Çakmak, “Uykuya eğilim, uyanıklık kusuru, sara nöbetleri gibi şiddetli yakınmalar olduğunda acil servislere başvurulur. Şüphelenilen olguların mutlaka enfeksiyon hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilip ileri tetkik yapılması zorunludur” diye konuştu.
  1. B) Ensefalit
 
Bunun beyin dokusunu etkileyen bir enfeksiyon olduğuna vurgu yapan Dr. Çakmak, “Baş ağrısı, ateş, bilinç değişiklikleri, zaman zaman beynin fokal bulguları ile karakterizedir” dedi.
 
Boyundan kaynaklanan başağrısı
 
Yaşlıların hemen hepsinde boyun kemiklerinin kireçlenmesine bağlı bulgulara rastlandığını kaydeden Dr. Çakmak,  hastaların tepeden alına doğru yayılan bir ağrıyı tanımladıklarını ve bu ağrıların genellikle sabit ve çift taraflı olup, boyun hareketleri ile şiddetinin arttığını söyledi.
 
Sinüzit
 
Hastaların çoğunda ağrının üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra başladığını ifade eden Dr. Çakmak, sinüzütün belirtilerini kırgınlık, ateş, yüzde hassasiyet, burun ve genze akıntı olarak sıraladı ve tutulan sinüs veya sinüslere bağlı olarak alına, şakağa veya tepeye yayılabileceğini vurguladı.
 
Kronik nevralji
 
En sık görülen türünün trigeminal nevralji olduğunu belirten Dr. Çakmak, “Trigeminal nevralji tipik olarak tek taraflıdır, nadiren iki taraflı olabilir. Trigeminal sinirin bir veya birkaç dalında çok kısa süreli tek taraflı spazm veya elektrik çarpması gibi ağrı paroksizmleri ile karakterizedir. Ağrı yüzün belirli bölümlerinin yıkanma, tıraş olma, konuşma veya diş fırçalama gibi uyaranlarla uyarılması ile tetiklenebilir” diye konuştu.
 
Baş ağrılarının çoğunda yaşamı tehdit eden bir durumun söz konusu olmadığını belirten Dr. Çakmak, ancak anormal olduğu düşünülen bulguların varlığında, nedenin saptanıp, tedavi edilmesi için mutlaka nöroloji uzmanına başvurulması gerektiğinin altını çizdi.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-07-02 11:43:17