• KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM /

Bebeğin Doğumdan Önce Değerlendirilmesi

Anne karnında bebek sağlığının değerlendirmesindeki amaç risk altındaki bebeklerin önceden belirlenmesi, herhangi bir sakatlık, hatta bebek ölümü olmadan risklerin saptanması ve gerekli müdahalenin önceden yapılmasıdır. Bebek sağlığının bazı testler ile değerlendirilebileceğini söyleyen hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Engin Palaz, çok riskli gebeliklerde bu testlere 26. haftada başvurulması gerektiğinin önemine değindi.
 
oğumdan önce bebeğin sağlık durumunu tespit etmek için belli başlı yöntemler uygulanması gerektiğine dikkat çeken Opr. Dr. Engin Palaz, bu testlerde amacın bebek ölümlerinin önüne geçmek olduğunu kaydetti. Bu testlerin gebelikteki risk faktörlerine göre farklılık gösterebileceğini bildiren Opr. Dr. Palaz, şunları söyledi:
 
“Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları olarak bizler doğumdan önce bebeğin anne karnında ne durumda olduğunu bilmek isteriz. Doğuma yakın anne karnında bebeğin ‘İyilik hali’ diye tanımladığımız bu durumu tespit etmek için birkaç yöntemimiz var. Bu yöntemlerle  amaç bebek ölümünü engellemektir. Çoğu vakada normal test sonucu tatminkardır, çünkü normal testi takiben 1 hafta içinde bebek ölüm olasılığı azdır. Bebek iyilik halini gösteren en iyi test konusunda bir fikir birliği yoktur. NST, CST, biyofizik profil ve dopler ultrasonografinin klinik duruma göre farklı sonuçları olabilir. Bu testlerin ne zaman başlanacağı konusu gebeliğin riskine göre değişir. Yüksek riskli gebeliklerde bu testlere 32. ve 34. haftalarda başlanılması önerilir. Çok daha riskli durumlarda ise testlere 26. ve 28. haftalarda başvurulabilir. Testlerin yapılma sıklığı 7 gün olarak belirlense de daha sık yapılabilir.”
 
Non Stres Test (NST)
 
NST testinin bebeğin iyilik halinin değerlendirilmesinde en sık kullanılan yöntem olduğunu belirten Opr. Dr. Engin Palaz, bu testin bir süre sonra tekrar edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Opr. Dr. Palaz, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:
 
“Sağlıklı anne karnında sıkışık olmayan bebeğin hareketleri ile kalp atımının artışı arasındaki ilişki tezine dayanmaktadır. Bebek oynadıkça kalbinde kısa süreli artışlar olmalıdır ki bu test normal kabul edilir. Ortalama 20 dakika içinde en az 2 defa 15’er saniyelik artımlar olmalıdır. Bebek kalp hızında artım için bebek hareketi olması da şart değildir. Bebek uyuyorsa ve anne tok değilse reaktif olmayan NST’ler bir süre sonra tekrar edilmelidir. Bebek uyuma süresi bazen 40 dakikayı geçebilir. Anne tok olduğu zaman bebek daha iyi hareket edeceği aşikardır. 32 haftadan önceki gebelikte artım 10 saniye olsa bile yeterli olacaktır. NST’ler reaktif olsalar bile her zaman bebeğin sıkıntıda olmadığını göstermez. Non-reaktif NST’lerin bile yüzde 90’ında bebek sıkıntıda olmayabilir.”
 
Kontraksiyon Stres Test  (CST)
 
NST testinde anne karnına ikinci prob takıldığı takdirde rahmin kasılmalarının da kaydedilebileceğini söyleyen Opr. Dr. Palaz, kasılmalar sırasında bebeğe giden kan akımının ve bebeğin kalp atışlarının azalabileceğini kaydetti.
 
“Eğer kasılma sırasında azalan kalp atım sayısı kasılma bittikten sonra halen düşük devam ediyorsa test pozitif kabul edilir, ciddi bir sıkıntının habercisidir” diyen Opr. Dr. Palaz şöyle devam etti:
 
“Bu test uteroplasental fonksiyonu gösterdiği için kıymetlidir. Gebede kontaksiyon stres testin olabilmesi için adı üstünde rahimde kasılmalar olması gerekir.
Kendiliğinden zaten kasılma varsa test direkt değerlendirilir. Kasılma yoksa hastaya serum içinde rahim kasıcı doğumu başlatabilen ilaç (oxitosin) verilerek test yapılabilir. Klasik olarak 10 dakikada ortalama 3 kez 40 saniye süre ile kasılma oluşturulur ve bebek kalp atımları değerlendirilir. Bu test yaklaşık 1–1.5 saat sürebilir. Testin negatif olması, kasılmalarla bebek kalp atımlarında değişiklik olmaması anlamına gelir. Testin pozitif olması ağrı sonrası bebek kalp atımlarında düşme olduğu anlamına gelir. Testin şüpheli olması ise bebek kalp atımlarında geçici değişken düşmeler olması demektir. Rahmin aşırı ve uzun süreli, yaklaşık 90 saniyeden fazla kasılması durumunda da bebeğin kalp atımlarında düşmeler olur. CST testi yaparken 10 dakikada 3’ten az kasılma olursa tatminkar olmayan testten söz edilir.”
 
Biyofizik Profil
 
‘’Biyofizik Profil’’ in bebeğin anne karnında iyilik halini gösteren 5 ölçütün birlikte değerlendirilmesi olduğunu ifade eden Opr. Dr. Palaz, bunların; NST, bebek solunum hareketleri, bebek hareketleri, bebek duruşu (tonusu), bebek sıvısı (amnios sıvısı) olduğunu kaydetti. Opr. Dr. Palaz, bu testle ilgili şunları söyledi:
 
“Her bir değişkene 2 puan verilir. Hepsi normalse 10 puan alır. Bu haliyle en iyi durumdadır. Eğer 0 alırsa bebek çok sıkıntıda demektir. Skorlara göre tedavi planlanır. Yanlış, negatif sonuç oldukça azdır. Binde bir oranında yanılma, yüzde 97’den fazla doğruluk payı vardır. Yalnız test ortalama 30–60 dakika süre alır.”
 
NST
 
Opr. Dr. Palaz, “20–40 dakika içinde en az 2’den fazla bebek kalp atım hızı 15/dk artmalıdır” dedi.
 
Bebek Hareketleri
 
Anne karnındaki bebek hareketlerinin 7. haftadan itibaren başladığını söyleyen Opr. Dr. Palaz, genel vücut hareketlerinin 20. ve 30. haftalar arasında organize olduğunu belirtti. Bu dönemde bebekte uyku- uyanıklık dönemlerinin başladığına dikkat çeken Opr. Dr. Palaz, “Uyku dönemleri 20 ile 75 dakika arasında değişir. Annenin bebek hareketlerini hissetmesi ilk gebelikte ortalama 20. haftada, sonraki gebeliklerde 16 haftadan sonra başlar. Annenin kilolu oluşuna göre değişebilir. Ancak buradaki bebek hareketleri ultrasonografi ile bakıldığından 30 dakikada en az 3 olmalıdır” diye konuştu.
 
Bebek Solunum Hareketleri
 
Ciğerleri sıvı ile dolu olduğu için bebeğin anne karnındayken soluyamayacağını ifade eden Opr. Dr. Palaz, akciğerlerin sünger gibi açılıp kapandığını fakat bu hareketlerin sürekli olmadığını kaydetti. Bu solunum hareketlerinin temelinin tam anlaşılamamakla beraber amnios sıvısının değişiminin akciğer gelişimi için gerekli olduğunu anlatan Opr. Dr. Palaz, şunları söyledi:
 
“Bebek sıkıntıda ise bu solunum hareketleri yapamaz. Ancak başka değişkenler de solunum hareketlerini engelleyebilir. Örneğin doğum sırasında bu hareketleri yapamaz, annedeki dolayısıyla bebekteki kan şekeri düşmelerinde, şiddetli ses uyarısında, annenin sigara kullandığı durumlarda, amniosentezde, erken doğum durumunda ve aşırı bebek kalp atım hızları da bebek solunum hareketlerini engelleyebilir”.
Bebek Sıvısının Miktarı
 
Bebek sıvı miktarının önemine dikkat çeken Opr. Dr. Palaz, “Bebek ölüm açısından en önemli ölçütlerden biridir. Azalması tehlikedir. Bu durum, fetoplasental perfüzyon bozukluğu ile bebeğin böbrek fonksiyonları bozulursa ortaya çıkar. Ultrasonografide her cepte en az 2 cm amnios sıvısı olmalıdır” dedi.
 
Bebek Tonusu
 
Opr. Dr. Palaz, bebeğin el ve kollarının açılıp kapanması veya parmaklarını açıp kapamasını en az bir kez görmek gerektiğini bildirdi.
 
Biyofizik Profil Değerlendirilmesi
 
Opr. Dr. Palaz, biyofizik profil değerlendirilmesi hakkında şu bilgiyi verdi:
Skor 10 ise bebek iyidir. Test haftada 1 kez yapılır. Gün aşımında haftada 2 kez tekrarlanır.
Skor 10–8 ise bebek yine iyidir. Test 1 hafta sonra tekrarlanır. Amnion sıvısı normalse.
Skor 10–8, sıvı az ise kronik sıkıntıdan şüphelenilir. Doğum düşünülür.
Skor 8–6 sıvı normalse, doğum düşünülür.
Skor 6–4 ise büyük olasılıkla bebek ciddi sıkıntıdadır, aynı gün tekrarlanır, doğum düşünülür.
Skor 2–0 ise neredeyse kesin sıkıntı vardır, hemen doğum düşünülür.
 
Modifiye Biyofizik Profil
 
Biyofizik profil değerlendirmesinin 5 ölçütü birden kapsadığı için yaklaşık 1 saati bulduğunu söyleyen Opr. Dr. Palaz, modifiye biyofizik profilde bu süreyi kısaltmak için sadece NST ile amniotik sıvının değerlendirildiğini belirtti.
Tipik olarak 5 cm altındaki amnios sıvısının anormal olarak kabul edildiğine değinen Opr. Dr. Palaz, “Modifiye biyofizik profil değerlendirilmesi tüm parametrelere uyarak yapılan değerlendirme olduğu kadar doğum öncesi bebeğin iyilik halini gösteren bir yöntem olarak da kabul edilmiştir” dedi.
 
Azalmış Bebek Hareketleri
 
Bebeğin iyilik halini tahmin etmek için çeşitli yöntemlerin tanımlandığını belirten Opr. Dr. Palaz, anne tarafından fark edilen bebek hareketleri ile ultrasonografi sırasında tespit edilen bebek hareketleri arasında direkt ilgi olduğuna dikkat çekti.
 
“Bebek hareketlerinin ideal bir sayısı olmadığı gibi ideal süresi de yoktur” diyen Opr. Dr. Palaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Bir yöntemde 2 saat süre içinde 10 hareket normal kabul edilmiştir. Annenin bebek hareketlerini ilk hissettiği andan itibaren başlayan anne bebek bağlantısı doğuma kadar devam eder. Özellikle doğuma yakın son üç ayda bebek hareketini anne çok iyi takip etmesi gerekmektedir. Yarım gün veya gün boyu hareket duyulmaması normal değildir. En iyi pozisyon, sol yana yatıp, dinlenerek bebek hareketlerinin takip edilmesidir. Çalışan, hareketli annelerin dikkati dağılabileceğinden bebek hareketlerini hissetmemeleri doğaldır. Yine de günde en az 5 kaba hareketi fark etmeleri istenir. Hareket azalması veya duyulmaması halinde bu durum hemen NST ile değerlendirilir.”
 
DOPPLER Ultrasonografi
 
Bebeğin iyilik halini gösteren diğer bir yöntemin de Doppler Ultrasonografi olduğunu söyleyen Opr. Dr. Palaz, bu yöntemin kan akımı ölçümleri, kanlanma ve oksijenlenme durumu hakkında bilgi verdiğinin altını çizdi.
 
Dopplerin temelinde ses dalgaları yardımıyla kan akımının hızını ölçmenin amaçlandığını anlatan Opr. Dr. Palaz, “Ses dalgası ultrasonun probundan sağlanır. Hareketli obje ise kandaki kırmızı küreler ve hareketidir. Bu şekilde anne ve bebek damarlarında akan kanın miktarı ve hızı ölçülür. Kalbin atımı ve gevşemesi arasındaki (sistol ve diastol) durumu değerlendirerek S/D oranı hesaplanır. Bu şekilde kan akımına karşı direnç belirlenir. Her damarın kendine özgü S/D oranı ve direnci vardır. Direnç arttıkça kanlanmanın azalması beklenir. Yine her damarın özel S/D dalga şekilleri görüntülenir. İnvaziv yani girişimsel, can yakıcı bir işlem olmadığı için kolay ve çabuk sonuç alınılır” şeklinde konuştu.
 
Hangi damarlara bakılır?
  1. Göbek kordonundan S/D oranı en çok kullanılan indekstir. Diastolik akım yok veya ters akım varsa ciddi direnci gösterir, bebek sıkıntılı olduğunu gösterir. Göbek kordonundaki direnç gebeliğin başlangıcında yüksek iken haftalar ilerledikçe düşer. S/D oranı 20. haftada 4.0 iken 40. haftada 2.0 ‘a düşer. 30. haftadan sonra S/D oranı 3.0 den az olmalıdır.
  2. Rahim damarı (Uterin arter). Rahmi dolayısıyla bebeği besleyen ana damardır. Direnç artımı bebeğin gelişiminde çok önemli rol oynar. Aşırı dirençli durumda bebeğin anne karnında küçük kalıp gelişme geriliğine neden olabileceği düşünülür. Hipertansiyonda diyabette önem kazanır.
  3. Bebeğin beyin damarı (Orta serebral arter). Özellikle son haftalarda bebeğin beyninin oksijenlenmesi ve kanlanması konusunda çok iyi fikir verir. Oldukça düşük dirençlidir, direnç artımında bebeğin ciddi sıkıntıda olduğunu gösterir. Kısa zamanda doğum gerekebilir.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Opr. Dr. Engin PALAZ
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-07-01 16:13:14