• BEYİN OMURİLİK VE SİNİR CERRAHİSİ /

Beyin tümörleri

Tümör, dokuların bulundukları yerde veya vücudun başka bir bölgesinde kontrolsüz olarak büyümesidir. Beyin tümörleri denilince hem beynin kendi hücrelerinden hem de başka dokulardan köken alıp kafatası içine yayılma ile oluşan tümörler akla gelir.

Tümörler genel olarak iyi ve kötü huylu olarak ayrışır. İyi huylu olanlar nadiren ölümcül olmasına rağmen beyin tümörlerinin kafatası gibi kapalı ve esnek olmayan bir organın içinde yer alması nedeni ile iyi huylu olanların bile beyine baskı yaparak hastaya ağır zararlar vermesi mümkündür. Bu nedenle beyin tümörleri diğer tümörlerden farklılık gösterir ve toplumda beyin tümörü denilince daha çok korkulan ve endişe duyulan bir hastalık hissine neden olur.

Beyin tümörü sıklığı ve nedenleri

Beyin tümörleri yenidoğandan ileri yaşlara kadar tüm yaş gruplarında görülür. Bu tümörlerin toplumda görülme sıklığı 100 binde 3-5 arasındadır.

Beyin tümörlerinin kadınlara nispeten erkeklerde görülme oranı daha yüksektir. Kadınlarda iyi huylu olan menenjiom daha sık görülür. Genel olarak beyin tümörlerinin nedenleri henüz tam olarak bilinmemekle beraber beyaz ırk, erkek cinsiyet ve radyasyona maruz kalmış olmak en önemli risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Cep telefonunun kullanımının yaygınlaşmasının beyin tümörleri oluşumunda etkili olduğu düşünülse de henüz kanıtlanmış değildir.

Beyin tümörü çeşitleri

Beyin tümörleri beynin kendi hücrelerinden oluşan, iyi huylu ya da kötü huylu olanlar şeklinde birincil veya vücudun başka bir bölgesinde oluşup beyine sıçramasıyla oluşan ikincil tümörler olarak ikiye ayrılır. Erkeklerde akciğer kanserleri, kadınlarda meme kanserleri beyine sıçrayan en sık tümörlerdir. Primer tümörlerden ise en sık görülen aynı zamanda beyin tümörü olan glial tümörlerdir.

Belirtileri

Baş ağrısı (daha önce olmayan baş ağrısı veya her zaman hissedilen ağrının karakterinde farklılık, artış), bulantı, kusma, dengesizlik, konuşma ve görme bozukluğu, kol ve bacakta güçsüzlük, hafıza bozuklukları, epileptik nöbetler ve hormonal değişiklikler en sık görülen belirtilerdir. Bu belirtiler iyi huylu da olsa kötü huylu da olsa tümör kafa içinde basınç artışı ve beyine baskı yapması ile ortaya çıkar.

Tanı

Tanı ve tedavide tam donanımlı bir sağlık kuruluşu önemlidir. Beyin tümörünün tanısında altın standart görüntüleme yöntemi beyin MR’dır (magnetik rezonans). Difüzyon MR, fonksiyonel MR, perfüzyon MR ve MR spektroskopi, vb. ileri MR görüntüleme yöntemleri ise beyin tümörlerinin daha da detaylı gösterilmesi, tanımlanması ve tedavinin planlanması açısından gerekli diğer yöntemlerdir.

Hastaya damardan kontrast madde verilerek çekilen beyin BT (bilgisayarlı tomografi) veya klasik anjiyografik görüntüleme ise tümörün damar yapısı ve beynin önemli damarları ile komşuluğunu göstermesi açısından gerekli diğer görüntüleme yöntemleridir.

Hipofiz tümörleri gibi hormonal bozukluklara yol açan kitlelerde ise tanıda laboratuvar yöntemleri yardımcı olur. Esas tanı tümörün ameliyatla çıkartılması veya biyopsisi ile elde edilen örneklerin patolojik incelemesi ile konulur.  

Tedavi

Beyin tümörü tedavisinde esas amaç iyi huylu olanlarda hastalığı ortadan kaldırmak, kötü huylu olanlarda ise hastanın yaşam kalitesini bozmadan uzun bir yaşam sağlamaya çalışmaktır. Tedavide sonucu etkileyen en önemli faktörler; tümörün tipi (patolojik tanı) hastanın yaşı, tümörün bulunduğu yer, hastanın genel durumu ve hastada ameliyat öncesi var olan ek hastalıklardır. Bu nedenle sonuçlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

İyi huylu beyin tümörlerinde ameliyat sonrası genellikle ek bir tedavi verilmez ve belirli aralıklarla MRG çekilerek hasta takip edilir. Kötü huylu beyin tümörlerinin tedavisinde ise açık ameliyat veya biyopsi sonrası ek olarak kemoterapi, radyoterapi ya da her ikisi ile kombine tedavi yapılır.

  1. Cerrahi Tedavi

Beyin tümörünün cerrahi tedavisi beynin hassas yapısı nedeni ile diğer birçok cerrahi yöntemden farklılık gösterir. Gelişmiş ameliyathane mikroskobu ve mikro aletlerle kullanılarak mikro cerrahi yöntem uygulanmaktadır. Mikrocerrahide amaç; beyni koruyarak tümörün tamamını çıkarmaktır. Bunu sağlamak için mikroskop dışında ileri bazı teknikler de kullanılmaktadır.

Bu yöntemler:

  • Nöronavigasyon: Nöronavigasyon ile hastanın MR’ı sisteme yüklenir ve ameliyat öncesinde en uygun yaklaşım belirlenir. Ameliyat sırasında da tümöre yakın hassas yapılar gösterilerek en kısa ve zararsız yol belirlenir.
  • Nöromonitorizasyon: Beyin ameliyatı başlamadan önce yetkili ve uzman nörofizyolog tarafından hastaya hastalık bölgesine uygun olarak elektrotlar yerleştirilir ve ameliyat sırasında sinyalde düşme olduğunda cerrah bilgilendirilir ve hassas bölgede olduğu uyarısı verilir.
  • İntraoperatif Ultrasonografi: Kafatası açıldıktan sonra yüzeyel olmayan tümörlerde, tümörün yerini belirlemede ve cerrahi sırasında ve sonrasında ne kadar tümör çıkartıldığı göstererek cerraha yardımcı olan bir yöntemdir.
  1. Kemoterapi (İlaç Tedavisi): Özellikle hipofiz tümörlerinde bazen ameliyata gerek kalmadan tedavide etkili olan kemoterapi çoğunlukla cerrahi sonrası yeniden tümör oluşmasını engellemek amaçlı kullanılır.
  1. Radyoterapi (Işın Tedavisi): Işın tedavisi, genellikle kötü huylu beyin tümörlerinde ameliyat sonrası geride kalan artık tümörü yok etmek ve yeniden tümör oluşumunu geciktirmek amaçlı tüm beyine uygulanır.

Ancak tümörün tipine uygun olarak lokal alanda etkili olan gama knife ve cyber knife gibi ışın tedavisi yöntemleri de günümüzde yaygın kullanılmaktadır. SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde ileri radyolojik tanı yöntemleri, ileri teknoloji ameliyathane mikroskobu, nöronavigasyon, nöromonitörizasyon, intraoperatif USG, hızlı ve ayrıntılı patolojik yöntemlerle beyin tümörleri tanısı ve tedavisi yapılmaktadır.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Dr. Öğr. Üyesi Kadir ÇINAR
BEYİN OMURİLİK VE SİNİR CERRAHİSİ
Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2023-07-14 10:27:26