• ORTOPEDİ /

Cerebral Palsy Spastik çocuk

Doğumdan hemen  önce, doğum  sırasında veya hemen sonrasında değişik sebeplerden dolayı beyinde oluşan hasara bağlı gelişen hastalığa Cerebral Palsy denir. Hastalığın, beyin hasarının büyüklüğü ve bulunduğu bölgeye bağlı olarak her çocukta değişik ağırlıkta ve tipte olabileceğine dikkat çeken hastanemiz SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Cenk Cankuş, erken teşhisle çocuğun yaşam kalitesinin artabileceğinin altını çizdi.
 
Serebral Palsy (CP), beynin bir bölgesindeki hücrelerde meydana gelen bir hasardır. Bu hasar beynin oksijensiz kalması olarak tanımlanır. Sebepleri arasında kordon problemleri ve zor doğum sayılabilir. Bu çocuklar doğum skorlaması zayıf ve genelde doğum sonrası kuvöz ihtiyacı duyulan bebeklerdir. Zarar gören bölgede yer alan hücrelerin idare ettiği kaslarda  bazı bozukluklar ortaya çıkar.
 
Zeka çok etkilenmez
 
Cerebral Palsy’nin doğumdan önce oluşabileceği gibi doğum esnasında ya da doğumdan hemen sonra  ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Cenk Cankuş, hastalığın kaslar üzerinde tahribat yarattığını söyledi.
 
Cerebral Palsy’nin 6 tipi olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, en sık görülen tipinin spastik tipi olduğunu söyledi. Hastalığın kendini gösterme belirtisi olan kas tutulumuyla ilgili şu bilgiyi verdi:
 
“Spastik tip kasların tutuk ve gergin olmasıdır. Kaslar, beynin hasarlı bölgesinden uygunsuz emirler aldıkları için olması gerekenden daha serttir. Sağlıklı bir bireyin hareketi esnasında bir grup kas kasılırken, bu grubun aksi yönde hareket eden diğer kaslar gevşer ve bu sayede hareketin yapılması mümkün olur. Cerebral Palsy’de bir gurup kas gergin ve fazla kasılır ve diğer grup kasın çalışmasına engel olur ve bu kasın boyu uzar ve normal olmasına rağmen  işlevini yerine getiremez. Bu çocukların zekası genelde etkilenmez sadece hareket ve işlev bozukluğu olur. Bu da normal çocukların kolaylıkla yaptığı şeyleri yapmasına engel olur. Çocuk bozuk yürümeden yürüyemememe ve ellerini kullanamamaya kadar değişik tablolarda gözlenir. Bu durum çocuğu sosyal olmasına eğitim almasına engel olur.’’
 
Beyindeki hasara göre etkileri de değişir
 
Beynin etkilenme oranına göre hastalığın belirtilerinin de değişkenlik gösterebileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, hasarın çok olması durumunda hastanın yürüme ihtimalinin mümkün olmadığını kaydetti.
 
Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, hastalığın etkileri ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Beyindeki hasara göre tek ekstremite (uzantı), bir kol ve bacak her iki bacak veya her iki kol ve bacak tutulabilir. Hem kolların hem bacakların tutulduğu tiplerde  yürüme ihtimali hemen hemen yoktur. Bu çocuklar yatağa bağlı ve başkalarının bakımına ihtiyaç tutarak hayatlarını sürdürürler. Tek kol tek bacak tutulanlar 1,5 - 4 yaş arası yürüyebilirler. Bu hastalar hayatlarını idame ettirebilirler, çalışabiliriler ve yürüyebilirler. Her iki bacağın çok kolların az tutulduğu tiplerde yürüme tutulma tipine göre gecikir. 4–5 yaş civarı yürüyebilirler ama bazen de yürüme gerçekleşmeyebilir. 7 yaşına kadar yürüyemezlerse hayatlarının geri kalanında da  yürüyemez olarak bilinir, ancak kliniğimizde 7 yaş sonrası ameliyatla yürüyebilen hastalarımız olmuştur.”
 
CP tedavi edilebilir mi?
 
Beyinde oluşan hasar sonucu ortaya çıkan Cerebral Palsy’nin tamamen iyileşmesi için cerrahi anlamda müdahale imkanı olmadığını söyleyen Opr. Dr. Cankuş, “Hastalığın ortaya çıktığı yer olan beyine müdahale ederek rahatsızlığı yok etmek olanağı mümkün değildir ancak bunun sonuçları düzeltilebilir. Burada ortopedinin amacı, hastanın spazma uğrayan kaslarının boyunu uzatarak, bazı küçük cerrahi işlemlerle yürüyebilmesini ve hayat kalitesini yükseltmeye yöneliktir” diye konuştu.
 
Yaşam süreleri normaldir
 
Hastalıkta oluşabilecek riskleri en aza indirgemek için tedaviye erken başlamak gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Cankuş böylece hastanın yaşam kalitesinin arttırılabileceğini ifade etti. Spastik çocukların yaşam sürelerinin, eğer tutulum 4 ekstermitede değilse bu hastalığı taşımayan çocuklara kıyaslandığında aynı olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, şunları söyledi:
“Cerebral Palsy ilerleyici bir hastalık olmadığından, spastik çocukların yaşam süresi normaldir. Bu çocukların bir kısmı zamanla daha iyi duruma gelirken bir kısmı da gelişebilecek ek sorunlar nedeni ile daha kötüye gidiyor gibi görünebilir. Bu durumu engellemek ve yaşam kalitelerini artırmak için mümkün olan en erken yaşta tedaviye başlamak gerekir. Cerebral Palsy bulaşıcı değildir, kalıtsal değildir, hayatı tehdit eden bir durum değildir.”
 
Cerebral Palsy’de destek tedavileri
 
Bu hastalıkta destek tedavilerinin büyük önem taşıdığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, hastalığın  ortopedi, fizik tedavi ve çocuk nörolojinin ilgilendiği multidisipliner bir hastalık olduğunu anlattı. Hastanın çok iyi muayene edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, şunları söyledi:
 
“Hastalığın derecesine göre hem ortopedinin hem fizik tedavinin etkisi yüksektir. Spazmlar çok değilse ilk etapta fizik tedaviden fayda görülür. Burada amaç kasları gererek, boylarını uzatmaktır. Eğer ki ciddi kasılmalar varsa bunlara kesinlikle cerrahi işlem yapılması gerekir.
Cerebral Palsy’de uygulanan diğer bir yöntem de botokstur. Tedavide çok yeri olmamakla birlikte hafif spastik tiplerde bazı kasların içine uygulanarak, geçici bir felç yaratmak ve diğer kasları güçlendirmek amaçlanır.
 
Hastanın ilk etapta iyi muayene edilmesi gerekir. Muayenede hangi kaslarda daha fazla spazm olduğu, çocuğun yürümesine ya da ellerini kullanmasına hangi kasların engel olduğunu tespit edilmeli ve sonuca göre cerrahi işlem yapılmalıdır.”
 
Erken teşhis
 
Cerebral Palsy hastalığının teşhisinde belirtilerin büyük önem taşıdığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, teşhis aşamasında anne babalara büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti.
 
Çocukların doğdukları andan itibaren doktor kontrolünde olmaları halinde doktorları tarafından da erken tanı konulabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Cankuş,  şunları söyledi:
 
“Genellikle ülkemiz şartlarında anne babanın dikkatiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastalık tespit edildikten sonraki süreçte ilk olarak cerrahi müdahale yapılmaz. Erken teşhis, fizik tedaviye erken başlamak için oldukça büyük önem taşır. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar çok yol kat edilebilir. Anne baba çocuğunun kol ve bacaklarındaki kasılmaları hissedebilir. Bacaklarını açamadığını, kolay hareket edemediğini gözlemleyebilir. Bu belirtileri gördüğü takdirde bir ortopedi ya da fizik tedavi kliniğine başvurabilir.”
 
Yüzde 100 bir iyileşme olmaz
 
Bu hastalıkla ilgili ortaya çıkan sorunların yaşam boyu devam edebileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, çocuğun yaşı ilerledikçe ve uygun tedavi yaklaşımlarının katkı ve desteği ile bu sorunlara uyum sağlamayı, onlarla başa çıkmayı öğrenebileceğini kaydetti. Tedavinin hastalığı tamamen yok edemese de anlamlı iyileşmeler sağlayabileceğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, şunları söyledi:
 
“Hastalığın temelinde beyinle ilgili problem yatmaktadır ve kesin tedavisi mümkün değildir. Amaç ilgili kasları uzatıp çocuğun hareket edebilmesini ve yaşam kalitesini arttırmasını sağlamaktır. Bu çocuklar hiçbir zaman normal insanlar gibi sağlıklı olamazlar. Yüzde 100 bir tedavi söz konusu değil. Çocuk yürür, hijyenini kendi sağlar, kendi kendine bakabilirse, eğitim alabilir ve çalışabilirse topluma kazandırılmış olur.’’
 
AMACIMIZ ÇOCUĞUN SOSYALLEŞMESİ
 
Bu rahatsızlığın sosyal boyutunun ele alınması gerektiğinin önemine değinen Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, Cerebral Palsy rahatsızlığı bulunan çocukların toplumdan soyutlanmaması gerektiğine dikkat çekti. 
 
“Amacımız çocuğun sosyalleşmesini sağlamak ve yaşam kalitesini arttırmaktır” diyen Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Halk arasında ‘Spastik’ olarak adlandırılan Cerebral Palsy’li çocuklara yönelik ‘zeka geriliği olan çocuk’ algılamasıyla karşılaşmaktayız. Bu yanlıştır. CP’li çocukların çoğunluğu bu tür rahatsızlığı olmayan çocuklar kadar zekidir. Tedavi imkanı çok yaygın olmadığı için bu hastalığı taşıyan çocuklarımız toplumdan soyutlanıyor ve yalnız kalıyor. Amacımız bu çocukların yaşam kalitesini arttırmaktır”.
 
Bu çocuklar için bir adım çok önemli
 
Cerebral Palsy’li çocukların toplumda kabul görmeyen ve dışlanan çocuklar olarak görüldüğünü belirten Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, bu algının değişmesi için ailelere büyük görevler düştüğünü anlattı.
 
“Cerebral Palsy’li çocukların ailelerinin bilinçli olması gerekiyor” diyen Dr. Öğr. Üyesi Cankuş, şunları söyledi:
 
“Toplumun da baskısıyla aile bu çocuklardan vazgeçiyor. Böyle olunca çocuk tedavi olamıyor ve hayatını başkalarına bağımlı olarak sürdürüyor. 7 yaşına kadar yürümezse bir daha yürümeyeceğine dair bir inanç da söz konusu. Fakat 7 yaşından sonra ameliyat edip de yürüttüğümüz çocuklar da oldu. Belki başka insanlar için bir adım çok büyük bir önem taşımıyor olabilir ama o adım, o çocukların dünyasını değiştirir. Çocuklarına Cerebral Palsy tanısı konulmuş ailelerin bilinçli olması, konu hakkında bilgilenmesi, çocuklarının rehabilitasyonu ve günlük yaşamda bağımsız olabilmeleri için son derece önemlidir.
 
Aileler bu çocuklardan vazgeçmesinler. Çocuklarını muayene ettirsinler ve tedavileri için izlenecek yolu öğrensinler. Biz bu çocuklar için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.”

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Dr. Öğr. Üyesi Cenk CANKUŞ
ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ
Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-07-04 10:39:07