• KALP HASTALIKLARI /

Covıd- 19 ve Kalp Sağlığı

Pandemi döneminde kronik rahatsızlıkları olanlar için risk artmaktadır. Kalp hastaları Covid-19 açısından en riskli grup durumunda olup, daha çok dikkat etmesi gerekiyor.
 
Prof. Dr. Hakkı Kazaz, Covid-19’un tüm dünyada salgına (pandemi) dönüşen bir virüs hastalığı olduğunu söyledi.
 
Bu virüsün insan vücudunda iki önemli etkiye yol açtığını belirten Prof. Dr. Kazaz, “Bunlardan birincisi ve hastalığın en temel etki mekanizması enflematuvar yanıt yani vücudun tüm savunma sisteminin işleyişini, savunma hücrelerin aktivasyon düzenini bozarak hücrelerde yaygın hasara sebep olmak” dedi.
 
“İkincisi ise tromboz yani damarların içerisinde yaygın pıhtılaşma. Bu iki etki mekanizması birbirlerinin vücutta oluşturdukları hasarı artırıcı etkisi saptanmıştır” diyen Prof. Dr. Kazaz, “Oluşan bozulmuş yoğun inflematuvar kalp damarlarında tromboz oluşmasına, var olan aterosklerotik (damar sertliği) plakların parçalanması ya da hızlı bir şekilde ilerlemesine yol açarak Covid-19’a bağlı ölüm oranlarını önemli oranda arttırmaktadır. Ayrıca ayak toplardamarlarında da pıhtılaşma ve beraberinde enfeksiyon riskini en az 10 kat arttırmaktadır” uyarısını yaptı.
 
Prof. Dr. Kazaz, Covid-19’un damarlarda yaptığı etkileri şöyle sıraladı:
 
“ 1. Damar içi yaygın pıhtılaşma,
  1. Damar yapısının bozulması ile hücresel seviyede yaygın kanama ve pıhtılaşma,
  2. Özellikle kalp damarları koroner damarlarında var olan ateroskleroz (damar sertliği) plaklarının üzerinde ani yeni pıhtı oluşması, plakların kırılması ile ani yeni plak oluşumu ve tam tıkanmaya yol açması,
  3. Var olan plakların hızlı ilerlemesini başlatmak,
  4. Yine bozulmuş ve kontrolü kaybedilmiş inflematuvar cevabın etkisi ile kalp damarları = koroner damarlarda yaygın vazospazm (damarın kasılıp büzüşmesi dolaşım problemleri kap krizi aritmiler ya da ani ölüm,
  5. Pulmoner (akciğer atardamarı) embolisi.”
Prof. Dr. Kazaz, Covid-19’a bağlı olarak damarlarda oluşan bu değişiklikleri ise “Kalp krizi ve ani ölüm, ciddi ritim problemleri ve ani ölüm, özellikle cilt altı yüzeyel toplar damarlar başta olmak üzere tüm toplar damarlarda ve ince doku ve hücre seviyesindeki atardamarlarda yaygın pıhtılaşma = trombozlar ve enfeksiyon” olarak özetledi.
 
Bu nedenlerle Covid-19 döneminde kalp ve damar hastalıkları açısından riskin arttığını kaydeden Prof. Dr. Kazaz, şunları kaydetti:
 
“Covid-19 ile savaşın ana taşları ‘sosyal mesafe’, ‘maske’, ‘hayat eve sığar evde kal’ başlıkları altında yer alıyor. Evde kal uygulamasının dışında kalan önemli unsurlardan birisi olası kalp hastalı semptomlarını gösterenlerdir ki, bu kişilerin hızlıca hastaneye başvurması hayat kurtarıcıdır. Özellikle aritmi, göğüste ağrı, baskı hissi, kola sırta boyna vuran ağrı yanma sıkışma uyuşma hissi, ani halsizlik soğuk soğuk terleme, bacaklarda ağrı, yanma, şişlik, sertlik, soğukluk gibi şikâyetleri olanların mutlaka vakit kaybetmeden korkmadan hastaneye başvurmaları hayat kurtarıcı olacaktır.”
 
Prof. Dr. Kazaz, bu süreçte sıkça sorulan soruları aşağıdaki gibi yanıtladı:

Soru 1: Bilinen bir kalp hastalığı olanların, olmayanlara göre Covid-19’a yakalanma riskinde bir artış var mıdır?

Covid-19’a yakalanma riski açısından önemli bir fark yoktur. Ancak yakalanan kişilerin enfeksiyon belirtilerini gösterme ve enfeksiyonu daha şiddetli yaşama riski mevcuttur. Ayrıca Covid-19 belirtilerinin şiddeti ile kalp hastalıklarının şiddeti arasında kesin bir ilişki yoktur. Ancak virüs yükü, inflamatuvar fırtınanın şiddeti ve kişinin immün direnci temel belirleyicilerdir.

Soru 2: Covid-19 enfeksiyonu aritmi ya da kalp krizi riskini arttırır mı?

İnflamatuvar fırtınaya bağlı olarak atriyal fibrilasyon, supraventriküler taşikardi, paroksismal atriyal taşikardi, ventriküler taşikardi gibi ritim problemlerini tetikleyip arttırabilmektedir. “Burgada sendromu” gibi özel ritim problemi bulunan hastalarda özellikle 38,5 derece üzerine çıkan ateş ani ölüm riski yaratan ölümcül aritmilere yol açabilmektedir.
Aynı zamanda damar sertliği plaklarında ani lipit birikimi, plakların rüptüre (ani parçalanması) olması, damar sertliği plaklarının üzerinde ani pıhtı oluşması ve oturması, kalp damarları koroner arterlerde ani vazospazm (damarın kasılıp yüzde 90’a kadar daralması) ile kalp krizi riskini artırmaktadır. Bu nedenle bu kötü durumlardan korunmanın en önemli yolu Covid-19 ile infekte olmamak koruma tedbirlerine uyma ve zaman kaybetmeden kardiyoloji başvurma olası riskleri çok azaltacaktır.

Soru 3: Diyabet hastalığı ve hipertansiyon Covid-19 virüsüne yakalanma riskini arttırır mı?

Her iki hastalıkta virüs için ciddi risk unsurları arasında sayılmaktadır. Ancak hastalıkların her ikisi de tek başlarına kendileri virüs ile direkt ilişkili değildir. Diyabet hastaları genellikle belirli bir yaşın üstündedirler (60 yaş üstü gibi), aynı zamanda diyabete bağlı olarak kalp damar hastalıkları, böbrek problemleri, şah damarı tıkanıklıkları gibi ciddi yandaş hastalıkların bulunması nedeni ile vücudun savunma sisteminin zayıflamış olması Covid-19’a yakalanma ve riskli geçirme ihtimalini arttırmaktadır.
 
Hipertansiyon ise özellikle tedavide kullanılan virüsünde, hücrelerde etki etmesi için bağlandığı ‘converting enzim reseptörlerini’ etkileyen ilaçların kullanılması, reseptörlerin sayısını ve duyarlılığını arttırması nedeni ile virüse yakalanma ve hastalığı şiddetli geçirme riskini arttırdığı bilinmektedir.

Soru 4: Covid-19 enfeksiyonu riski veya enfeksiyonu geçirenlerde kalp ilaçlarını kesmeli mi ya da değiştirmeli mi?

Kalp hastalarında kullanılan ritim ilaçları, yetmezlik için kullanılan digoxin, beta-blokerler gibi ilaçları, kolesterol ilaçlarının, aspirin gibi kan sulandıran ilaçların kesilmesine ya da değiştirilmesine gerek yok. Ancak en çok korkulan ve sorulan sorulardan birisi “converting enzim ve reseptörlerini” etkiyen ilaçlar bir yıldan uzun süredir kullanılıyorsa, reseptör üzerindeki etkilerinin en az 3-6 ay arasında olduğundan değişikliğe gidilmesinin herhangi bir risk azalmasına yol açmamaktadır. Ancak bir yıldan kısa süredir kullanılıyorsa doktorunuz ile iletişime geçerek değerlendirme yapılabilir ki, bunun gerekli olduğunu gösteren bilimsel bir veri bulunmamaktadır.

Soru 5: Kalp zarı hastalıkları = perikarditler açısından Covid-19 enfeksiyonu ile ilişki var mıdır?

Covid-19 enfeksiyonu ile perikard kalp zarı hastalıkları arasında bir ilişki saptanmamıştır. Kalp kası ve kalp damarları ile direkt etkisi olan virüs kalp zarı hastalıklarına bariz etkisi saptanmamıştır.

Soru 6: Altta yatan kalp hastalığı olan bireylerin Covid-19 enfeksiyonunda hayatı kaybetme riskinde artış yaratır mı?

Buradaki karşılaştırma hiç kalp hastalığı olmayan, tedavisi yapılmış ve kontrol altına alınmış kalp hastalığı olan bireyler ve tanısı konulmuş ama gerekli tedavi yapılmadan korku nedeni ile tedaviyi yaptırmayan bireylerin arasında olacak. İlk iki gurup arasında risk artışı yüzde 1-3 iken, üçüncü gurupta yani, koroner arterde tıkanıklık, müdahale gerektiren kapak hastalığı gibi aktif hastalığı olanlar tedavilerini yaptırmazlarsa, risk artışı ilk iki guruba göre 20-30 daha fazla olmaktadır.
 
Bir başka deyişle koroner arter tıkanıklığı nedeni ile bypass gereken hastaya bypass yapılmadan Covid-19 enfeksiyonuna yakalanması durumunda aynı hastanın koroner arter bypass cerrahisi yapıldıktan sonra enfeksiyona yakalanmasına göre risk 20- 30 kat daha fazladır. Bu nedenle de kalp hastalığı tanısı konulup da girişimsel tedavi gereken hastalarda vakit kaybetmeden bir an evvel tedavinin yapılması ciddi anlamda hayat riskini azaltır.

Soru 7: Bu yıl yaptırdığım pnömokok ve grip aşısı beni Covid-19’dan korur mu?

Kesinlikle korumaz. Bu aşıların gerekli risk guruplarında yapılma nedeni hayatı tehdit eden yandaş enfeksiyon riskini azaltarak vücut direncini yüksek tutmaktır. Bu nedenle, ‘ben aşılarımı oldum koruma tedbirlerini esnetebilirim’ diye düşünülmemelidir ki, bu ölümcül bir hata olabilir.

Soru 8: Covid-19 enfeksiyonu geçirip tedavisi tamamlanıp negatifleşen bağışıklandığı düşünülen kişilerde kalp damar hastalıkları açısından risk bitmiş midir?

Özellikle toplar damar tıkanıklıkları ve enfeksiyonları açısından olası riskli dönem enfeksiyon sonrasında 3-4 ay daha devam etmektedir. Bu nedenle varis, daha önce geçirilmiş tromboflebit ya da tıkanıklık öyküsü olan hastalarda koruma tedavileri dahi gerekebilir. Ayrıca hücresel seviyede virüs etkilerinin kesin olarak ne kadar sürede düzeldiği bilinmemektedir. Kalp ve damar hastalıkları anlamında saydığımız olası şikayetleri olanların hızlıca hastaneye başvurması önemlidir.

Soru 9: Sigara içicisi olan bireyin sigarayı bırakması Covid-19 enfeksiyonu sırasında ölümcül akciğer ve kalp hasarı riskini azaltır mı?

Net olan bilgi Covid-19 enfeksiyonunda aktif sigara içicilerinde virüse bağlı kalp ve akciğer sorunları ile ölüm riski en az 10 kat daha fazladır. Teorik olarak sigarayı bırakınca hücresel olarak tam düzelme en az 2-3 yıl içinde olmaktadır.
 
Ancak aktif sigara içiciliğini risk olduğu için enfeksiyon olmadan bırakanlarda Covid-19 enfeksiyonu oluştuğunda riskin 1.5-2 kat azaldığını gösteren yayınlar mevcuttur. Bunun nedeni ise damar spazmının daha az olduğu, ayrıca inflematuvar fırtınanın hücreler etkilerine olumsuz etkilerindeki arttırıcı etkisinin ortadan kalkması ile olduğu düşünülmektedir.
 
Kalp hastalıklarının bir kader olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Kazaz, “Kalp hastalıkları ile ilgili semptomları olanları hiç beklemeden tanısı konulup tedavi edilerek engellenebilir. Kalp hastalıkları Covid-19’a yakalanma riskini arttırmaz. Bu nedenle gerekli kontrollerin yapılmak üzere çekinmeden hızlıca hastaneye başvurmak hayat kurtarıcıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
 

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-07-01 16:40:23