• KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM /

Gebelik ve Teknoloji

Günümüzde insanlar, pek çok teknolojik aletle birlikte yaşamak durumunda. Bunlardan hangilerinin zararlı olduğu, hangilerinin bir sakınca arz etmediği ise özellikle anne adaylarının kafasını en fazla meşgul eden sorular.
 
amanımızda artan teknolojik araçlar sağlığımızı ne ölçüde etkiler? Yaşamımızı kolaylaştıran bilgisayarlar, cep telefonları, televizyonlar, müzik setleri, mikrodalga fırınlar, uzaktan kumanda aletleri, kablosuz telefonlar, çamaşır makineleri, fotokopi aletleri, yazıcılar, Wi-Fi bağlantılar, bluetooth kullanımı sağlığımızı ne kadar tehdit eder? Bu teknolojik aletlerin kullanımı hamileler için zararlı mıdır? Hamileler nelere dikkat etmelidir? Hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Engin Palaz, teknolojik ürünlerin anne sağlığı üzerindeki etkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
 
Doku bozukluğuna yol açıyor
 
“Tüm bu aletlerin ortak özellikleri elektromanyetik dalgaları yaymaları veya algılamalarıdır” diyen Opr. Dr. Palaz, “Teknolojiler sayesinde elektromanyetik dalgalara maruz kalıyoruz. Aletler bu dalgalar sayesinde çalışıyor ve birbirlerine enerji aktarıyorlar. Elektromanyetik dalgaların yaydığı enerji kendisinin frekansı ve dalga boyu ile ilgili. Frekans ve dalga boyu arttıkça taşıdığı enerji de artıyor” ifadelerini kullandı.
 
Zamanla bu etkinin çoğaldığını ve ilettikleri enerji ile vücudumuzda, hücrelerimizde ısı artımına neden olduğunu belirten Opr. Dr. Palaz, “Eğer daha güçlülerse iyonizasyona yani doku bozulmasına neden olabiliyorlar. Bilimsel olarak iyonizan veya iyonizan olmayan elektromanyetik dalgalar diye ikiye ayrılıyorlar. İyonizan olanlar atomik düzeyde kimyasal bağları bozabiliyorlar. Ultraviyole ve X-ışınları, gama ışınları yüksek frekansa sahip olduklarından iyonizan etkiyle bu tip zararları olabiliyor. Aslında en fazla zararı güneş yanığı şeklinde gösteriyorlar ki bu da yılda dünyada 1 milyon yeni cilt kanserine neden oluyor” şeklinde konuştu.
 
Üç tip zararı var
 
Elektromanyetik radyasyon zararlarının genelde üç tip olduğunu bildiren Opr. Dr. Palaz, bu zararları şu şekilde anlattı:
 
“İlki direkt elektriksel şok ile olabiliyor. Güneş fırtınaları bile elektronik sistemleri bozup aletleri zararlı hale getirebiliyor. İkinci tehlikesi aşırı güç yüklenmesi ile elektronik aletlerin birden yanıcı hale gelmeleri. Etraflarında patlayıcı gaz gibi ortam varsa patlamalara bile neden olabiliyor. Üçüncü zararı biyolojik yönde. Mikrodalga fırın gibi dokuda ısı artımına neden oluyor. Ayrıca ısı dışında biyolojik maddelere elektromanyetik dalgaların nasıl etkilediği tam bilinmiyor.”
 
Etkileri araştırılıyor
 
Radyo dalgaları, yüksek gerilim hatları, bilgisayarlar ve cep telefonlarının genelde uzun dalga boyunda oldukları için zararsız göründüğünü anlatan Opr. Dr. Palaz, şöyle devam etti:
 
“Her aletin, özellikle cep telefonlarını ne kadar enerji aktardıklarını belirleyen bir ölçüm var. Spesisfic Abaorbsion Rate kısaca SAR denilen değer kilogram başına Watt olarak verilen değer ne kadar fazlaysa o kadar tehlikeli olabileceği ifade ediyor. Belçika yasalarına göre (1 Mart 2014) cep telefonlarını 7 yaşından küçük çocukların kullanması yasaklanmış, SAR değerlerinin belirtilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Cep telefonlarının olası beyin tümörü yapması dikkate alınmıştır.
 
Yüksek dozda olan dalgalar tehlikeli
 
Sadece yüksek dozda iyonize elektromanyetik dalgaların kansere, düşüklere ve doğumsal anomalilere neden olabileceğini vurgulayan Opr. Dr. Palaz, şunları söyledi:
 
“Mikrodalga fırınlar genelde iyi izole edilmiş aygıtlardır, bu nedenle güvenlidirler. Ancak SAR değeri düşük örneğin 4 w/kg bile olsa vücutta zararlı etki yapabilir. Güvenli SAR değeri belirlemek halen tartışmalıdır. Rusya ve Doğu Avrupa’da bu nedenle SAR değeri daha düşük tutulmuştur. Bedenimizin iki yeri gözler ve testisler bu konuda daha duyarlıdır. Aşırı uyarılarda katarakt ve sperm sayı ve hareketliliğinde azalma nedeni olabilmektedir. Ciltte yanıklara yol açabilir.
 
Bilgisayarlardan yayılan orta derecedeki mikrodalga yayımların gebeye ve bebeğe bir zarar vermediği çeşitli araştırmalarla gösterilmiştir. Wİ-Fİ ağlarını kullanan kablosuz bilgisayarların da güvenli olduğu Amerika, Fransa, Almanya ve İsviçre’deki çalışmalarla ortaya çıkmıştır. Bluetooth teknolojisi de kablosuz iletişimde kullanılmakta, gebe ve bebeğe bir zararı olmadığı düşünülmektedir. Keza fotokopi makinelerin, yazıcılardaki florasanın ve lazerin hamilelikte bir zararı olmadığı bilinmektedir.”
 
Ciddi bir tehdit değil
 
“Cep telefonu gibi kullanılan dijital kablosuz telefonların da gebelikte düşük veya doğumsal anomali riskini arttırmadıkları kabul ediliyor” diyen Opr. Dr. Palaz, “Güvenlik için kapı girişlerindeki cihazlardan geçmek çok kısa süreli olması nedeniyle gebeleri ve anne adaylarını tehlikeye atmıyor. Ancak hamile olduklarını söyleyerek görevlilerden izin alınabilir, ayrıca kontrol olunabilir. Sonuç olarak yaygın kullanılan teknoloji anne adayı ve doğmamış bebek için ciddi bir tehdit oluşturmamaktadır. Ancak hiç risk yokken bile 35 yaş altındaki doğumların yüzde 3 oranında zaten anomali olasılığı vardır” diyerek, sözlerini tamamladı.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Opr. Dr. Engin PALAZ
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-07-01 16:17:10