• GÖĞÜS CERRAHİSİ /

Göğüs Cerrahisi ve Göğüs Hastalıklarında Endobronşiyal Ultrasonik Bronkoskopi

Akciğerdeki birçok hastalık bronkoskopi yardımıyla içeriden kamerayla incelenerek tanı ve tedavi uygulamaları gerçekleştirilmektedir.

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, klasik Fiberoptik ve Rijid Bronkoskopinin havayollarının dışında ve göğüs kafesinin içinde kalan birçok hastalığın teşhisinde tek başına yeterli olmayabildiğini söyledi.

Prof. Dr. Elbeyli, “Bronkoskopi ve ultrasonografi cihazının birleştirilmesi esasına dayanan Endobronşiyal Ultrasonografi Cihazı (EBUS) ile akciğer kanseri, enfeksiyöz hastalıklar, sarkoidoz, lenfoma, romatolojik hastalıklar, tüberküloz, göğüs kafesi içinde büyüyen lenf bezeleri ve mediastinal kitlelerin teşhisi ve derecelendirilmesi büyük oranda yapılabilmektedir” dedi.

 EBUS sayesinde artık bronkoskopinin yalnızca havayollarının iç kısmını değerlendiren bir araçtan çok havayollarının dışında kalan, akciğer ile kalbin arasındaki bölümlerin de gerçek zamanlı olarak görüntülenerek örneklendirilmesinin sağlandığını kaydeden Prof. Dr. Elbeyli, şöyle devam etti:

“Bronş duvarının arkasında yer alan doku, lenf bezi ve kan damarları bronkoskopun ucuna eklenen mini bir ultrason probu yardımıyla görüntülenmektedir. EBUS, geliştirilen ve sahip olduğu özel iğneyle standart bronkoskopi yöntemi yardımıyla ulaşılması kolay olmayan bölgelerde büyüyen lenf bezleri veya bronşların yakınındaki tümör vb. lezyonların içine girerek bu dokulardan numune almaya imkan verir.

Bu yöntem deneyimli göğüs cerrahisi ve göğüs hastalıkları uzmanları tarafından kullanılmaktadır. Son model EBUS cihazına sahip olan hastanemizde ise bu işlem rutin olarak yapılabilmektedir.

EBUS, akciğer kanseri, enfeksiyöz hastalıklar, sarkoidoz, lenfoma, romatolojik hastalıklar, tüberküloz vb. çeşitli hastalıklara bağlı göğüs kafesinde büyüyen lenf bezeleri ile kitlelerin tespitinde yüksek tanı değerine sahiptir. Bunun yanında EBUS, uluslararası birçok rehberce akciğer kanserinin evrelemesinde minimal invaziv yöntem olarak ilk seçenekte önerilmektedir.”

 Bu noktalardan yola çıkarak EBUS;

Prof. Dr. Elbeyli, EBUS’tan yararlanıla alanları şöyle sıraladı:

 “ * Bronş ağacının içiyle ilgili hastalıkların, konvansiyonel metotlarla erişilemeyen tümörlerin tanısında, bilhassa göğüs boşluğunda büyüyen lenf bezlerinin tanısında, tüberküloz, sarkoidoz, lenfoma, diğer enfeksiyon hastalıkları, diğer organ kanserleri vb. tanısında, bronş ağacının dışındaki göğsün orta bölümündeki (mediasten) hastalıkları ile akciğerin büyük damarları seviyesindeki pıhtıların (pulmoner tromboemboli) tespitinde başarı sağlanmaktadır.

  * EBUS’tan en çok akciğer kanserinin evrelemesinde yararlanılmaktadır.

  * Evreye göre tedavi düzenlenen akciğer kanserinde doğru bir evreleme yapılması hayati önem taşır. Bilhassa göğüs içerisindeki mediastinal lenf bezlerinde yayılım durumunun tespitinde EBUS’tan, tedavinin planlanması noktasındaki temel belirleyici olarak fyararlanılmaktadır.

   * Lokal lenf nodu tutulumuyla, yaygınlığı konusunda, transbronşiyal iğne aspirasyonunda (İİAB) kılavuz olarak, tümöral invazyonu belirlemede, vasküler yapıların diğer doku ve yapılardan ayrılması konusunda EBUS kullanılmaktadır.”

EBUS ve akciğer kanseri

 Akciğer kanserinin farklı klinik ve radyolojik anormallikler ile ortaya çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Elbeyli, şunları kaydetti:

 “Bunun araştırılmasında endobronşial ultrasonla yapılan transbronşial iğne aspirasyonu (EBUS - İİAB) çok etkin sonuç vermektedir. EBUS, kemik ve merkezi sinir sistemi hastalığında olduğu gibi açıkça metastaz olan ya da olmayan büyük tümör kitlesinin varlığında, doku tanısı koyma yanında onkolojik tedaviye imkan vermede genetik analiz için dokunun elde edilmesinde hızlı, doğru ve minimal invaziv bir yöntemdir.

Bu durumda olan lenf düğümleri tipik olarak büyümüş olabilir. PET BT veya tomografi ile saptanan lenf nodlarından EBUS yöntemi ile çok sayıda örnek alınabilir. Ayrıca standart bronkoskopi ile ulaşılamayan periferik kitle ve nodüllere ulaşım sağlanarak biyopsi alınabilir. Erken evrede hastalık tanınarak cerrahi küratif (tam bir tedavi) tedavi sağlanabilir.”

EBUS işlemi ile artık ameliyata gerek kalmadan ve hastaneye yatmayı gerektirmeden akciğer kanseri başta olamak üzere birçok hasatlığın teşhisinin konabileceğini ya da kanser evrelemesi yapılabileceğini anlatan Prof. Dr. Elbeyli, “Dolayısıyla ameliyat ile biyopsi konulacak riskli ve cerrahi işlemi istemeyen hastalar için de EBUS uygun ve alternatif bir yöntemdir. EBUS ile yüzde 76-95 oranında hastalıkların teşhisi konmakta olup bu oran hastalıklara göre değişmektedir” diye konuştu.

 Yöntemin hastaya avantajları

 EBUS yönteminin, özellikle göğüs boşluğunda büyüyen lenf bezlerinin tanısında, konvansiyonel yöntemlerle ulaşılamayan tümörlerin tanı ile evrelemesi yanında tedavisine karar verirken, sarkoidoz, lenfoma, tüberküloz vb. hastalıkların tanısında, büyük akciğer damarları düzeyindeki pıhtıların belirlenmesinde başarı bir şekilde kullanılabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Elbeyli, EBUS’un avantajlarını şöyle özetledi:

 “ * Bu yöntemle birçok hasta daha invaziv işlemlerden ve ameliyatlardan korunmakta ve kan damarlarının ultrasonografi ile görüntülenmesi sayesinde damar yaralanması riski ortadan kalkabilmektedir.

  * Bu yöntem ile birçok hasta, hastanede yatmadan 15-30 dakika süren ağrısız bir işlemle akciğer hastalıklarında tanı ve evrelenme sağlanabilmektedir.

  * Komplikasyon oranı düşüktür.

  * İşlem boyunca nabız, tansiyon, oksijen satürasyonu, elektrokardiyografi vb. bütün yaşamsal değerler tek monitörden takip edilir.

  * İşlem boyunca öksürük, ajitasyon, iğne yerinde kanama vb. hafif yan etkilerle nadir karşılaşılır.”

EBUS’un ileri cerrahi girişimlere gereksinim bırakmayan gelişmiş bir tanı seçeneği sunduğunun altını çizen Prof. Dr. Elbeyli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bronkoskopi işleminde olduğu gibi nefes borusu ile bronşlara ağız veya burundan girilerek yapılır. Hastanın genel durumuna ve isteğine bağlı olarak lokal anestezi ve/veya bilinçli sedasyon ya da genel anestezi uygulanabilir.

Bronkoskopi işlemleri ve dolayısıyla EBUS yöntemi çoğunlukla üçüncü basamak sağlık hizmeti veren hastanelerde uygulanmaktadır. Hastanenin bir bronkoskopi ünitesinde ya da işlem yapılacak hastanın klinik durumu gerektiriyorsa ameliyathane koşulları, yoğun bakım üniteleri ya da yatak başında yapılır.

Bronkoskopi ünitesine duyulan gereksinim hastanın klinik durumu yanı sıra yapılan bronkoskopi sayısına, yapılan bronkoskopik işlemin çeşidine (lazer tedavisi, rijid bronkoskopi, stent yerleştirme, uzun sürecek uygulamalar vb.) bağlı olarak değişebilmektedir.

Bronkoskopi ve EBUS işlemleri geniş bir bölgeye hizmet vermek üzere SANKO Üniversite Hastanesinde rutin olarak ve güvenilir standartlarda yapılmaktadır. Alınan örnekler patoloji bölümünce hassas değerlendirmeleri takiben en kısa süre içinde sonuçlandırılmaktadır.”

Bu işlemlerin SANKO Üniversitesi Hastanesi’nin tam donanımlı ameliyathanesinde yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Elbeyli, şunları söyledi:

“Bu, hasta için güven ve konfor oluşturmaktadır. Hastalarımız tam monitörize edilerek, işlemin çok daha emniyet içinde yapılmasını sağlamaktadır. İşlemden önce akciğer röntgeni, elektrokardiyografi (EKG), kanama-pıhtılaşma testleri ve gerekirse solunum fonksiyon testi yapılır. Akciğer filmi bronkoskopi öncesi incelenmeli ve gerekli olması halinde akciğerdeki hastalığı daha iyi değerlendirmek için bilgisayarlı göğüs tomografisi ile lezyonun yeri iyi belirlenmelidir. Bir gurup hastamıza ise PET-BT çekilmesi gerekmektedir. Her hasta için yapılacak öncelikli tanısal işlem belirlenmeli ve hastaya anlaşılır bir dille anlatılmalı ve hasta bilgilendirilmelidir. İşlemden en az 6-8 saat öncesinde hastanın katı, sıvı gıda alımı olmamalıdır. EBUS-TBNA genel anestezi ya da sedasyon (bilinçli/derin) + lokal anestezi ile yapılabilir. Her merkez ya da hekim kendi tercih ve imkanları çerçevesinde yöntemlerden birini uygulayabilir.”

 EBUS öncesi yapılması gerekenler nelerdir?

Prof. Dr. Elbeyli, EBUS hakkında şu uyarılarda bulundu:

“  * EBUS uygun ekipman ve donanımı olan merkezlerde deneyimli doktorlar ve ekip tarafından yapılmalıdır.

   * Genel anesteziyle ya da bilinçli sedasyon veya sedasyonsuz lokal anestezi ile yapılabilir.

  * EBUS’un yapılacağı ünite ve işlem öncesi hazırlık aşamaları (kan testleri, EKG, röntgen, gerekirse tomografi ve eşlik eden yandaş hastalıklar varlığında ilgili birimce işlem açısından değerlendirilmesi vb.) klasik flexible bronkoskopi öncesi hazırlık prosedürleri ile aynıdır.”

EBUS süresinin standart bronkoskopi işleminin süresinden yaklaşık 5-10 dakika daha uzun (toplam ortalama 20-30 dk) olduğunu ifade eden Prof. Dr. Elbeyli, sürenin örnekleme sayısına ya da uygulanacak sedasyon yöntemine göre artabileceğini veya azalabileceğini bildirdi.

EBUS ve bronkoskopi sonrası nelere dikkat edilmelidir?

 Prof. Dr. Elbeyli, EBUS ve bronkoskopi sonrasında dikkat edilmesi gereken konulara ilişkin şunları aktardı:

 “ * Bronkoskopi ve EBUS uygulamaları çok güvenli uygulamalar olup, düşük hayati tehlike taşırlar.

  * İşlem sırasında sıklıkla işleme veya altta yatan hastalığa bağlı burun veya solunum yollarında gelişebilen kanamalar yaşanabilir.

  * Bronkoskopiden sonra işleme bağlı genellikle ateş düşürücülerle kolaylıkla kontrol altına alınabilecek ateş olabilir.

* İşleme bağlı geçici süreli boğaz ağrısı ve ses kısıklığı olabilir.

  * Daha ender şekilde lokal anestezide kullanılan ilaçlara bağlı alerjik reaksiyonlar, kullanılan sakinleştirici ilaca bağlı kalp ritim düzensizlikleri, solunum baskılanması, bronş spazmı, oksijende düşüş, epileptik atak olabilmektedir.

  * Bu komplikasyonlarla işlemden sonraki ilk saatlerde karşılaşılabilmekte, işlemden sonra gözlem odasında hastanın genel gözlemi, solunum ve kalp parametrelerinin takibi gerçekleştirilmektedir.

  * İşlemden sonraki ilk saatlerde anestezi ya da sedasyon uygulanılan durumlarda sedasyon etkisi devam edebileceğinden dolayı ilaçların etkisi tam olarak geçene kadar daha uzun takip ve yakın gözlem gerektirir.”

 Hastaları bir gece yatırarak takip etmeyi hasta güvenliği açısından doğru bulduklarını vurgulayan Prof. Dr. Elbeyli, EBUS ile ilgili ciddi bir komplikasyon bildirilmediğine vurgu yaptı.

EBUS ile alınan biyopsilerin sonucu ne zaman çıkar?

 EBUS ile alınan doku örneklerinin eğer patoloji incelemesi yapılacak ise hücre bloku biçiminde hazırlanarak gönderildiğini ve 7-10 gün kadar sürede sonuçlanmasının beklendiğini belirten Prof. Dr. Elbeyli, sözlerini şöyle tamamladı:“Bununla birlikte biyopsi örneğinin çeşitli özel histopatolojik boyama yapılması halinde (patoloji uzmanının gerekli gördüğü durumlarda) bu süre birkaç gün daha uzayabilmektedir.

Alınan örneklerin mikrobiyolojik incelemesi yapılacak ise genellikle 3 gün ila 2 hafta arası sürede sonuçlanmakta ve istenen incelemenin çeşidine göre bu süre uzayabilmektedir. Hastanemiz deneyimli patoloji bölümü ile bu işlemlerde çok hızlı bir değerlendirme süreci ile 3-4 gün gibi sürede sonuç verebilmektedir.”

Prof. Dr. Levent Elbeyli

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Prof. Dr. Levent ELBEYLİ
GÖĞÜS CERRAHİSİ
Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2023-03-27 11:58:48