En yaygın sindirim sistemi hastalıklarından biri olan Huzursuz Bağırsak Sendromu, karın ağrısı, düzensiz bağırsak hareketleri, belirgin derecede şişkinlik, aşırı gaz, aniden şiddetli dışkılama hissi, ishal, kabızlık atakları gibi belirtileri bir arada gösteren bir sendromdur.
Huzursuz bağırsak sendromuyla yaşamanın zorluğuna dikkat çeken Hastanemiz Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Nimet Yılmaz, bu sendromun belirtileri, nedenleri ve tedavisi hakkında kapsamlı bilgi verdi.
Stresli insanları seviyor
Huzursuz Bağırsak Sendromu’nun ‘Spastik Kolon, Sinirli Kolon ve Hassas Bağırsak Sendromu’ olarak da adlandırıldığını belirten Dr. Yılmaz, bu hastalığın hassas ve stresli insanları seven, bağırsakta işlev bozukluğu ile karakterize bir hastalık olduğunu söyledi.
Bu sendromun ilk olarak 1892 yılında William Osler tarafından tanımlandığını anımsatan Dr. Yılmaz, ülkemizde spastik kolon sıklığını yüzde 6 ile yüzde 20 arasında gösteren çalışmaların mevcut olduğunu ve bu sendromun her iki cinste görülmekle birlikte kadınlarda görülme sıklığının 1.5-2 kat daha fazla olduğunu bildirdi.
Karın ağrısı en sık görülen şikâyettir
Huzursuz Bağırsak Sendromu’nda bağırsakların kolonoskopik olarak normal olduğunu kaydeden Dr. Nimet Yılmaz, sağlam bağırsaklara rağmen hastada bir takım gastrointestinal şikâyetler görüldüğüne dikkati çekti.
Bu şikâyetlerin karın ağrısı, karında şişkinlik, aşırı gaz, aniden şiddetli dışkılama hissi, ishal, kabızlık atakları şeklinde sayılabileceğini anlatan Dr. Yılmaz, “Karın ağrısı spastik kolon hastalarında en sık görülen şikâyettir. Bazı hastalar karın ağrısı değil de karında rahatsızlık hissi şeklinde tanımlar” dedi.
Bu hastalardaki ağrının en temel özelliğinin genellikle yemekten sonra başlaması ve dışkılama ile azalması olduğunu dile getiren Dr. Yılmaz, diğer şikâyetleri şöyle sıraladı: “Hastaların bir kısmında karın ağrısı ile birlikte ishal görülürken, bir kısmında ağrı ile birlikte kabızlık görülür. Bir kısmında ise zaman zaman ishal, zaman zaman kabızlık vardır. İshal genellikle az miktardadır ve mukus içerir. Sabahları veya yemekten sonra karın ağrısı ile birlikte görülür. Fazla miktarda, uykudan uyandıran, kan içeren ishalle seyreden Huzursuz Bağırsak Sendromu ileri inceleme gerektirir. Kabızlık günlerce haftalarca devam edebilir. Zaman zaman ishale dönüşebilir. Huzursuz Bağırsak Sendromu hastalarındaki şikâyetler bir hayal ürünü değildir. Hasta ağrım var diyorsa vardır.”
Huzursuz Bağırsak Sendromu tanısında Manning kriterleri
- Dışkılama ile düzelen karın ağrısı
- Ağrının başlangıcında dışkılama sıklığında artma
- Ağrının başlangıcında dışkının cıvıklaşması
- Karında görülebilir şişkinlik
- Dışkı ile mukus çıkarılması
- Bağırsaklarda tam boşalamama hissi
Bu kriterlerden tutanların sayısı arttıkça Huzursuz Bağırsak Sendromu’na yakalanma ihtimalinin de arttığını kaydeden Dr. Yılmaz, “Fakat alarm semptomları dediğimiz bazı şikâyetler vardır ki bu şikâyetlerin varlığında mutlaka ileri tetkikler yapılmalı ve hasta ayrıntılı bir şekilde araştırılmalıdır” diye konuştu.
Organik hastalık düşündüren alarm semptomları
- Semptomların 50 yaşından sonra başlaması
- Uykudan uyandıran gece semptomları (ishal, karın ağrısı)
- Kronik ishal
- Dışkıda kan olması veya anemi
- Açıklanamayan kilo kaybı
- Tekrarlayan kusma
- Ailede kolon kanseri öyküsü
- Ateş
Huzursuz Bağırsak Sendromu’nun oluşması
Huzursuz Bağırsak Sendromu belirtilerinin, sinir sistemi ile bağırsak kasları veya beyin ile bağırsak arasındaki ileti kusuru sonucunda geliştiğini vurgulayan Dr. Yılmaz, bağırsakların çalışmasını, beyin ve bağırsaklar arasındaki sinyallerin kontrol ettiğini belirtti.
Bu sinyallerdeki sorunların Huzursuz Bağırsak Sendromu belirtilerine yol açabileceğine vurgu yapan Dr. Yılmaz, şöyle devam etti: “İç organlar ile ilgili duyular bazı reseptörler yoluyla algılanmakta ve sinirler yoluyla beyine iletilmektedir. Bu yol üzerinde duyarlılığı arttıran, eşiği düşüren durumlar iç organlarda aşırı duyarlılığa yol açabilmektedir. Bağırsaktaki hızlı hareketlilik ishale, yavaş hareketlilik kabızlığa neden olur. Bağırsak kas spazmı ise karın ağrısı sebebidir.
Kaygı bozukluğu, panik atak, depresyon, postravmatik stres bozukluğu olan kişilerde Huzursuz Bağırsak Sendromu daha sık görülür. Bununla birlikte genetik faktörler, bağırsak enfeksiyonları ve gıda duyarlılığı da bu sendromun belirtilerini tetikleyen faktörlerdendir. Fakat henüz net olarak ortaya konmuş temel bir mekanizma mevcut değildir. Multifaktöriyel nedenler söz konusudur.”
Tedavi
Hastalığın tedavisinde temel hedefin semptomların giderilmesi, yaşam kalitesinin artırılması ve endişelerin giderilmesi olduğunun altını çizen Dr. Yılmaz, hastaların önemli bir kısmının doktora gelmesinin asıl nedeninin ciddi bir hastalık endişesi olduğunu anımsattı..
Tanı koydurucu tetkiklerde aşırıya kaçmanın hastaların endişesini daha da artırdığını bildiren Dr. Yılmaz, tedavide iyi bir hasta hekim ilişkisinin son derece önemli olduğunu ve yeterli düzeyde tetkikten sonra hastaya bilgilendirici açıklamalar yapılarak endişelerin giderilmesi gerektiğini kaydetti.
Cerrahi operasyon gerektirmez
“Hastalara, huzursuz bağırsak sendromunun yaşam süresini kısaltmayan ancak, kronik bir rahatsızlık olduğunun anlatılmalıdır” diyen Dr. Yılmaz, hastaya iletilmesi gereken konuları şöyle anlattı: “Huzursuz Bağırsak Sendromu’nun kansere dönüşmeyen veya cerrahi operasyon gerektirmeyen bir hastalık olduğu vurgulanmalıdır. Kendi başına ayrı bir hastalık olduğu, semptomların psikolojik olmayıp bağırsaklardan kaynaklandığı ve hayatı tehdit eden bir durumun bulunmadığı bilgisi verilmelidir. Karmaşık mesajlar verilmemeli, gereksiz yere ileri tetkik istenmemeli ve istenmiş tetkikler tekrarlanmamalıdır.”
Bu hastalıkta belli bir diyet tedavisi olmadığını ifade eden Dr. Yılmaz, “Hastanın semptomlarını ortaya çıkaran besinler araştırılmalı ve bu besinlerden olabildiğince uzak durması sağlanmalıdır. Laktoz intoleransının yaygın olması nedeni ile laktoz kısıtlaması denenmelidir. Hastaların çoğunda gaz yakınması vardır. Bu hastaların diyetlerinden gaz yapıcı etkisi nedeni ile fasulye, kayısı, erik, lahana v.b. besinlerin çıkarılması denenebilir” dedi.
Hasta hekim ilişkisi başarılı tedavinin anahtarı
Hastalıkta ilaç tedavisinin baskın semptoma yönelik olması gerektiğini belirten Dr. Yılmaz, kabızlık ağırlıklı hasta ile diyare ağırlıklı hastanın tedavisinin farklı olacağını bildirdi.
Huzursuz Bağırsak Sendromu tedavisine ilişkin bilgi veren Dr. Yılmaz şunları söyledi: “Temel semptom ağrı olduğu için ağrının giderilmesinde etkili olan antispazmodikler Huzursuz Bağırsak Sendromu tedavisinde en çok kullanılan ilaçlardır. Bu grup ilaçlar bağırsak düz kaslarını gevşeterek karın ağrısı, gaz ve şişkinliğin giderilmesine yardımcı olurlar. Antidepresan grubu ilaçlar, antidepresan etkilerinden bağımsız olarak ağrı kesici etkiye de sahiptirler. Bu özelliği nedeni ile antidepresanların ağrı kontrolünde de etkili olduğu gösterilmiştir. Bağırsak florası değişikliklerini hedef alan Rifaximin de son yıllarda spastik kolon tedavisinde kullanıma girmiş ve semptomları anlamlı düzeyde azalttığı gösterilmiştir.”
Semptomların ilaçsız idaresi mümkün olduğunda ilaçlara ara verilmesi ve antidepresan dışındaki diğer ilaçların kesintisiz kullanılmaması gerektiğini kaydeden Dr. Yılmaz, iyi hasta hekim ilişkisinin başarılı tedavinin anahtarı olduğuna vurgu yaptı.