• ÜROLOJİ /

İktidarsızlık

Cinsel iktidarsızlık ya da ereksiyon güçlüğü, erkeklerin yaşadığı cinsel sorunların başında gelmektedir. Erkeklerin psikolojilerini de olumsuz etkileyebilen bu sorun, doğru yaklaşımlarla tedavi edilebilmektedir.
 
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Küçükdurmaz, halk arasında “iktidarsızlık” olarak tanımlanan erektil disfonksiyonun (sertleşme sorunu) dünya genelinde milyonlarca erkekte görüldüğünü söyledi.
 
SANKO Üniversitesi Hastanesi Üroloji Uzmanı da olan Doç. Dr. Küçükdurmaz, “Erektil disfonksiyon, tatmin edici cinsel performansa izin verecek düzeyde sertleşmenin (ereksiyon) başlatılamaması ya da sürdürülememesidir” dedi.
Erektil disfonksiyonun dünya genelinde milyonlarca erkekte görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Küçükdurmaz, “20-70 yaş arasındaki erkeklerin yaklaşık yüzde16’sı, 40-70 arası erkeklerin ise yüzde 52’si sertleşme sorunu yaşıyor” ifadelerine yer verdi.
 
İstatistiklerin sertleşme sorununun sık olduğunu göstermekle beraber, bu sorunu yaşayan erkeklerin yalnızca yüzde 10’unun bir uzmana danışarak çare aradığını kaydeden Doç. Dr. Küçükdurmaz, “Cinsellikle ilgili tabular, cinselliğin erkek için bir güç göstergesi ve ‘başarı meselesi’ olarak algılanması erkeklerin sertleşme sorunu için bir uzmana danışmasını zorlaştırmaktadır” diye konuştu.
 
NEDENLERİ
 
Normalde erkeklerin erotik olarak uyarıldıklarında penislerinin cinsel ilişkiye hazır olacak şekilde sertleştiğine vurgu yapan Doç. Dr. Küçükdurmaz, bazı hormonal ve kimyasal işlemler sonucu genital bölgedeki sinirlerin uyarıldığını ve penis çevresindeki atardamarlardan gelen kanın penisin içyapısındaki toplardamarlarda toplanarak sertleşmesini sağladığını bildirdi.
 
Doç. Dr. Küçükdurmaz, sertleşme sorununa neden olan etmenleri şu şekilde sıraladı:
  • “Kalp-damar hastalıkları: Kalp hastalıkları, yüksek kolesterol, hipertansiyon / Diyabet / Sigara / Obezite / Metabolik sendrom
  • Nörolojik hastalıklar: Parkinson, inme / Omurilik hastalıkları (tümör, fıtık) / Multiple skleroz
  • Alkolizm
  • Prostat hastalıkları: Prostatın iyi huylu genişlemesi (BPH) / Prostat iltihabı (Prostatit)
  • Geçirilmiş prostat ve batın cerrahileri
  • Hormonal nedenler: Tiroit hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları ile cinsiyet hormonlarının düşüklüğü ile seyreden hastalıklar
  • Kullanılan ilaçlara bağlı nedenler: Hipertansiyon ilaçları / Psikiyatrik ilaçlar / Alerji için kullanılan ilaçlar / Eroin, kokain gibi uyuşturucu ilaçlar
  • Psikolojik problemler: Depresyon, endişe / Stres / Cinsel partner ile olan problemler ve iletişim bozukluğu.”
 
TEŞHİS
 
Sertleşme sorunu olan kişinin uzmana danıştığında, öncelikle öyküsünün dinlenerek, sorunu hangi zamanlarda, ne şekilde yaşadığının öğrenildiğini anlatan Doç. Dr. Küçükdurmaz, süreçle ilgili şu bilgileri aktardı:
 
“Kişiye özel durum anlaşıldıktan sonra gerekli kan ve idrar tahlilleri yapılarak çeşitli değerlere ve hormon seviyelerine bakılır. Gerekli görüldüğünde karaciğer ve böbrek fonksiyonları da kontrol edilebilir. Sonrasında penise ulaşan damarlardaki kan akımını ölçmek için penil doppler ultrasonografi kullanılabilir. Sorunun teşhisi için Kan testleri / Kolesterol - Karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri / Açlık kan şekeri ölçümü / Hormonal inceleme ve tiroit hormonları tahlilleri önerilir.”
 
TEDAVİSİ
 
Doç. Dr. Küçükdurmaz, günümüzde sertleşme sorununun tedavisinde; ağızdan alınan ilaçların, penis içine iğne uygulamalarının ve penis protezinin (mutluluk çubuğu) sıklıkla uygulanan yöntemler olduğunun altını çizdi.
 
“Ağızdan alınan ilaç tedavileri (PDE-5 inhibitörleri); zaman zaman etkisiz kalmaları, yan etkileri konusundaki çekinceler ve maliyetlerinden ötürü tercih edilmeyebilmektedir” diyen Doç. Dr. Küçükdurmaz şöyle devam etti:
 
“Alternatif tedaviler olan penis içerisine iğne yardımıyla ilaç uygulama işlemi ağrılı olması ve potansiyel yan etkilerinden dolayı; penis protezi yerleştirilmesi ise ameliyathane koşullarında uygulanan geri dönüşsüz bir işlem olması nedeniyle çok fazla tercih edilmemektedir. Bu yöntemler sertleşme konusunda etkili olsalar bile altta yatan bozukluğu tedavi edememektedirler.”
 
ESWT İŞLEMİ NEDİR?
 
Doç. Dr. Küçükdurmaz, halk arasında şok dalga tedavisi olarak bilinen ESWT (Extracorporeal Shock Wave Therapy) işlemi hakkında şu bilgileri paylaştı:
 
“ESWT son yıllarda uygulanmaya başlayan bir tedavi yöntemi olup hem ereksiyon kalitesinde iyileşme hem de altta yatan bozukluğu düzelterek sertleşme sorununa kalıcı bir çözüm sağlamaktadır. İlk olarak kalp ve damar hastalıkları konusunda kullanılmaya başlanmış olup, uygulanan şok dalgalarının bir takım büyüme faktörlerini harekete geçirerek yeni damar oluşumu ve doku yenilenmesini sağladığı gösterilmiştir.
 
Ardından benzer etki mekanizması ile peniste yeni damar oluşumu ve doku yenilenmesi sağlayarak sertleşme sorunlarının tedavisinde de etkili olduğu deneysel ve klinik çalışmalarda gösterilmiştir. Hatta son dönemlerde penis kireçlenmesi (peyronie hastalığı), prostat iltihabı ve penis büyütme gibi amaçlarla da kullanılmaya başlanmıştır. Anestezi gerektirmeyen bir işlem olup poliklinik şartlarında 20’şer dakikalık 6-12 seans halinde uygulanmaktadır. Bilinen riskleri olmayan güvenli bir uygulama olup, hasta işlem sonrası günlük yaşamına devam edebilmektedir. Bu tedavi ile hastaların yüzde 70-80’inde başarılı sonuçlar elde edildiği görülmektedir.
 
Herhangi bir risk içermemesi ve yüksek etkinliği nedeniyle Avrupa Üroloji Derneği Kılavuzlarında ilk basamakta önerilen tedavi yöntemleri arasında yerini almıştır. Yine de net etki mekanizmasının anlaşılması ve uzun dönem etkinliğinin görülmesi, hangi tip sertleşme bozukluğunda daha etkili olduğunun anlaşılması için randomize klinik çalışmalar ve deneysel çalışmalara ihtiyaç vardır.”

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-07-04 10:22:55