• ÜROLOJİ /

İyi huylu prostat büyümesinin cerrahi tedavisinde yeni dönem: THUFLEP

Teknolojinin ilerlemesi ile prostatın endoskopik cerrahisinde yeni yöntemlerin kullanılması gündeme gelmiştir. Prostat cerrahisinin teknolojide geldiği son nokta olan ThuFLEP (Thulium Fiber Lazer ile Prostat Enukleasyonu) ise bölgemizde ilk kez hastanemizde kullanılmaya başlanmıştır.

 SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Küçükdurmaz, prostatın her erkeğin korkulu rüyası olduğunu söyledi. 

Prostatın, çoğu erkeğe göre kaçınılmaz bir son olarak görüldüğünü belirten Doç. Dr. Küçükdurmaz, “Prostat hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgili toplum içerisinde maalesef çok fazla yanlış inanış ve hatalı bilgi bulunuyor” dedi.

Doç. Dr. Küçükdurmaz, “Tıp fakültesi öğrencilerimle bu konuda yaptığımız anket çalışmalarında erkeklerin bir kısmının prostat hastalıklarından veya belirtilerinden habersiz olduğunu, büyük çoğunluğunun da iyi huylu prostat büyümesi ile prostat kanserinin aynı hastalık olarak bildiğini tespit ettik. Oysa bu iki durum birbirinden çok farklı şekillerde tedavi edilmektedir” diye konuştu.

PROSTAT NEDİR?

Prostat bezinin normalde mesanenin hemen altında bulunan, içinden “prostatik üretra” denen idrar kanalının geçtiği bir organ olduğunu anımsatan Doç. Dr. Küçükdurmaz, şöyle devam etti:

“Sağlı ve sollu olmak üzere prostatik üretraya meni kanalları açılır. Prostatın hemen altında idrar tutmada çok önemli olan ‘sfinkter’ denen idrar kapakçığı bulunur. Bu yapı prostat ameliyatları sırasında çok önemlidir, eğer dikkat edilmezse idrar kaçırma ile sonuçlanabilir. Prostat normal eriştin bir erkekte 25-30 gram kadar ağırlığa sahiptir, yaşla birlikte ağırlığı da artar.”

İYİ HUYLU PROSTAT BÜYÜMESİ

İyi huylu prostat büyümesinin yaşlanmayla birlikte erkeklerde oluşan hormonal değişikliklerle ilişkili olduğunu anlatan Doç. Dr. Küçükdurmaz, 40-50 yaşlarında başlayan sık idrara çıkma, idrara sıkışma, kesik kesik işeme, gece idrara kalkma gibi bulgularla kendini gösterdiğini kaydetti.

Yaşla birlikte prostatın görülme sıklığının da giderek arttığını vurgulayan Doç. Dr. Küçükdurmaz, “Farklı bir deyişle 50'li yaşlarda erkeklerin yarısında görülen iyi huylu prostat büyümesi, 80 yaş ve üzeri kişilerde yaklaşık yüzde 90 oranında görülür. Bu nedenle çoğu erkek tarafından yaşlanmanın bir parçası olarak da kabul edilir” değerlendirmesini yaptı.

Prostat büyümesindeki şikayetlerin sanılanın aksine prostatın büyüklüğü ile ilişkili olmadığını bildiren Doç. Dr. Küçükdurmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazen çok büyük bir prostat idrar yapmada ciddi zorluklara neden olmazken küçük bir prostat daha ciddi ve ameliyat gerektirecek şikayetlere neden olabilir. İyi huylu prostat büyümesinin erkekler tarafından yaşlanmanın bir parçası olarak görülmesi erkeklerin hekimlere daha geç başvurmasına sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra yaşlanan erkeklerdeki prostat muayenesi çekincesi ve tedavilerin sebep olabileceği yan etkilerin abartılı anlatımı hastaların üroloji hekimlerine başvurusunu geciktirmektedir.”

İYİ HUYLU PROSTAT BÜYÜMESİNİN TEDAVİSİ

İyi huylu prostat büyümesinin tedavi edilmediği takdirde idrar yolu enfeksiyonu, mesane taşı ve en önemlisi böbrek yetmezliği ile sonuçlanabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Küçükdurmaz, hastaların üroloji hekimlerine erken başvuru yapmasının önemine vurgu yaptı.

İyi huylu prostat büyümesinin tedavisinde öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri ve medikal (ilaç) tedaviler kullanıldığını bildiren Doç. Dr. Küçükdurmaz, devamla şu bilgileri verdi:

“Medikal tedavide prostatı gevşeten ya da küçülten ilaçlar tek başına ya da bir arada kullanılabilir. İlaç tedavisinin yetersiz olduğu ya da ilaç kullanmak istemeyen hastalarda cerrahi tedaviler uygulanabilmektedir. Bunun yanında tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, tekrarlayan tıkanma (idrar yapamama) durumu, kanama, mesanede taş oluşumu, mesane divertikülü, böbrek fonksiyonlarında bozulma (hidronefroz) durumlarında cerrahi tedavilere geçilmektedir.

Toplumda prostat cerrahisi hakkında çok eksik ve hatalı bilgiler yer almaktadır. Çoğu hasta bu cerrahinin idrar kaçırmaya neden olduğunu veya cinsel hayatı bitirdiğini düşünmektedir. Bu çekincelerden dolayı ameliyat önerilen hastaların çoğu operasyonu kabul etmemektedir.” 

PROSTATTA TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Prostat ameliyatlarının geçmişte açık cerrahi ile yapıldığına işaret eden Doç. Dr. Küçükdurmaz, sürece ilişkin özetle şunları anlattı:

 “Göbek altından yapılan 5-6 cm’lik bir kesi sonrası mesane açılıyor ve prostat parmak yardımı ile sıyırılarak dışarı alınıyordu. Ancak bu cerrahi ile kanama oranları ve hastanede yatış süreleri çok fazla idi. Sonrasında, prostat cerrahileri transuretral rezeksiyon (TUR) ile endoskopik (kapalı) olarak yapılmaya devam edilmiştir.

 Bu yöntemle prostat kapalı olarak kazınıyor ancak prostat dokusu çok fazla alınamıyordu. Bu da hastalığın tekrar nüksetmesine yol açabiliyordu. Yine TUR sonrası hastalar cinsel fonksiyonlarda bozulma, idrar kaçırma gibi sorunlar yaşayabiliyordu. Teknolojinin ilerlemesi ve bahsi geçen nedenlerin yol açtığı beklentiler prostatın endoskopik cerrahisinde yeni yöntemlerin kullanılması gündeme gelmiştir.

 Bu yöntemler arasında Greenlight, HOLEP, ThuLEP gibi farklı lazer cihazlarının kullanımı yer alıyor. Prostat cerrahisinin teknolojide geldiği son nokta olan ThuFLEP (Thulium Fiber Lazer ile Prostat Enukleasyonu) ise bölgemizde ilk kez hastanemizde kullanılmaya başlanmıştır.”

 ThuFLEP YÖNTEMİ

 Doç. Dr. Küçükdurmaz, günümüzde yaygın kullanılan lazer tekniklerine göre çok daha fazla avantaja ve konfora sahip ThuFLEP yönteminin, BPH (iyi huylu prostat büyümesi) cerrahi tedavisinde son zamanlarda sıklıkla tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu kaydetti.

 ThuFLEP’İN UYGULAMASI

 “ThuFLEP’in sahip olduğu çok ince fiberler sayesinde ince aletlerin de içinden kolaylıkla geçebilmekte ve prostat da bu sayede kolay ve rahat bir şekilde çıkarılmaktadır” diyen Doç. Dr. Küçükdurmaz, bu operasyonun ameliyathane ortamında genel ya da spinal anestezi (belden aşağısı kısmın uyuşturulması) yöntemi altında yapıldığını bildirdi.

 ThuFLEP’İN AVANTAJLARI

 ThuFLEP yönteminin klasik TUR yöntemine göre daha fazla prostat dokusu çıkarılması, kanama riskinin daha az olması, ameliyat sonrasında sondanın daha erken çıkarılması (sıklıkla bir gün içerisinde) gibi avantajları bulunduğunun altını çizen Doç. Dr. Küçükdurmaz, şunları söyledi:

“Vücutta kesi olmadığından hastanede daha kısa süre yatış, günlük hayata ve normal aktivitelere daha hızlı dönülmesi ThuFLEP’in diğer avantajları arasındadır. Bu lazerin doku derinliğinin daha düşük olması nedeniyle sinir hasarı ve buna bağlı ameliyat sonrası cinsel fonksiyonlarda bozulmaya daha az rastlanır.

Bu da hastaların ameliyatla ilgili en önemli çekincelerden birini ortadan kaldırması bakımından çok önemlidir. Tüm bunların yanında daha önce geçirilen bir prostat ameliyatı var ise bu durum ThuFLEP ile cerrahiyi engellemez.”

 ThuFLEP’İN UYGULANACAĞI HASTALAR

 ThuFLEP’in her yaşta ve her büyüklükteki prostat için güvenle uygulanabildiğine vurgu yapan Doç. Dr. Küçükdurmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

 “Tedavi kan sulandırıcı ilaç kullananlar ile kalp ve akciğer hastalığı olan hastalarda daha güvenli hale geldi. Yöntem, Thulium fiber lazer prostat cerrahisi dışında, mesane ve üst üriner sistem tümörlerinin endoskopik rezeksiyonunda ve böbrek taşlarının endoskopik tedavisinde kullanılabiliyor. Hastanemiz üroloji bölümünde prostat cerrahisinde bu hizmeti halkımıza sunmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.”

 

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2023-03-27 14:13:32