• KALP HASTALIKLARI /

Kalp ritim sorunları: Aritmiler

Aritmi, kalbin çok hızlı atması, çok yavaş atması veya düzensiz atması gibi ritim sorunlarını ifade eder. Bazı kalp aritmileri zararsız olabileceği gibi bazıları da rahatsız edici hatta bazen yaşamı tehdit edici durumlara neden olabilir.

Normal kalp atışı nedir?

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı da olan Prof. Dr. Çetin kalbin atriyum (kulakçık) denilen iki üst bölme ve ventrikül (karıncık) olarak bilinen iki alt bölme olmak üzere toplam dört bölmeden oluştuğunu söyledi.
 
Prof. Dr.Çetin, “Normalde kalp ritmini sağ atriyumda yer alan doğal bir kalp pili olan sinüs düğümü kontrol eder. Sinüs düğümü her bir kalp atışını başlatan atriyum kaslarının kasılmasını ve ventriküllere kan pompalamasını sağlayan elektriksel uyarılar üretir” dedi.
 
Elektriksel uyarıların atriyoventriküler (AV) düğüm olarak isimlendirilen hücre kümesine ulaştığını belirten Prof. Dr. Çetin, “AV düğüm elektrik sinyalini yavaşlatarak ventriküllere gönderir. Bu hafif gecikme de ventriküllerin kanla dolmasını sağlar. Elektriksel uyarılar ventriküllerin kaslarına ulaşınca kasılır, bu da onların ya akciğerlere ya da vücudun geri kalanına kan pompalamalarına neden olur” diye konuştu.
 
Prof. Dr. Çetin, sağlıklı kalpte bu sürecin genellikle sorunsuz ilerlediğini ve dakikada 60-100 atımlık normal bir dinlenme kalp atış hızı ile sonuçlandığını anımsattı.
 
Kalp atışlarını düzenleyen elektriksel uyarıların düzgün olmadığı durumlarda kalbin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atabileceğini kaydeden Prof. Dr. Çetin, bu kalp ritim sorunlarının tümüne genel bir terim olarak “kalp aritmileri” denildiğini bildirdi.

ARİTMİLERİN BELİRTİLERİ

Aritminin hızla çarpan bir kalp atışı veya göğüste “titreme”, bazen de bir anlık atım eklenmiş ve sonrasında güçlü bir vuru gibi hissedilebileceğini anlatan Prof. Dr.Çetin, “Çok hızlı atıyormuş gibi ya da tam tersi çok yavaş hissedebileceği gibi hiçbir şey de fark edilmeyebilir. Bazı kalp aritmileri zararsız olabileceği gibi bazıları da rahatsız edici hatta bazen yaşamı tehdit edici durumlara neden olabilir” uyarısını yaptı.
 
Prof. Dr. Çetin, aritmilerin genel olarak belirtilerini şöyle sıraladı:
  • Çarpıntı,
  • Göğüste ani güçlü atım hissi,
  • Baş dönmesi veya sersemlik hissi,
  • Bulanık görme,
  • Bayılma,
  • Nefes darlığı,
  • Göğüs ağrısı,
  • Terleme,
  • Zayıflık,
  • Yorgunluk hissi.

ARİTMİ TÜRLERİ

Aritmilerin kalpte meydana geldikleri yere göre ayrıldığını vurgulayan Prof. Dr. Çetin, şu bilgileri paylaştı:
 
“Atriyumlarda başladıklarında ‘supraventriküler’, ventriküllerde başlarlarsa ‘ventriküler aritmiler’ denir. Aritmiler ayrıca kalp atış hızına göre de gruplandırılır. Bradikardi dakikada 60 atıştan daha düşük bir kalp atış hızı iken taşikardi ise dakikada 100 atıştan fazladır.”

SUPRAVENTRİKÜLER ARİTMİLER ŞUNLARDAN OLUŞUR:

Prematüre atriyal kasılmalar:

Bu kasılmalar erken ekstra vuruşlar olup, zararsız ve genellikle tedavi gerektirmez..

Paroksismal supraventriküler taşikardi (PSVT):

Bu taşikardi çeşidi, genellikle düzenli bir ritimle hızlı bir kalp atış hızıdır. Aniden başlar ve biter.  En sık formu AV nodal reentran taşikardi (AVNRT)’dir. Bu kalbin “AV düğümü” adı verilen kısmından geçen ekstra bir yoldan kaynaklanır. Kalp çarpıntısına ve bayılmaya neden olabilir.”

Aksesuar yolu taşikardileri:

Kalbin üst ve alt odaları arasındaki ekstra bir ileti yolu nedeniyle hızlı bir kalp atış ritmi görülebilir.

Atriyal fibrilasyon (AFib):

Atriyumlar alışılmadık ölçüde çok hızlı, organize olmayan şekilde kasılır. Bu inme, kalp yetmezliği ve ölüme neden olabilir.

Atriyal flutter:

“Atriyal flutter genellikle atriyal fibrilasyondan daha organize ve düzenlidir. En sık kalp hastalığı olan kişilerde ve kalp ameliyatından sonraki ilk hafta içinde olur, genellikle atriyal fibrilasyona dönüşür.

VENTRİKÜLER ARİTMİLER ŞUNLARDAN OLUŞUR:

Prematüre ventriküler kasılmalar (PVC’ler):

Bu aritmiler en yaygın aritmiler arasındadır. Çoğu kişinin bazen hissettiği ‘kalpte durup hızlı vurma hissi’ bu grupta görülür. 

Ventriküler taşikardi (VT):

Ventriküler taşikardi kalbin alt odacıklarından başlayan hızlı bir kalp ritmidir. Kalbin çok hızlı attığı için yeterince kan dolduramaz. Bu, özellikle kalp hastalığı olan kişilerde ciddi bir durumdur ve hayati tehdit eden bir aritmidir.”

Ventriküler fibrilasyon (VF):

Bu sağlık problemi, kalbin alt odaları çok hızlı attığında (dakikada 250 atım üstü), vücudun geri kalanına kan pompalayamadığında veya kasılamadığında meydana gelir. Mümkün olan en kısa sürede CPR ve defibrilasyon ile tedavi edilmesi gereken tıbbi bir acil durumdur.”  

Uzun QT sendromu:

Bu sendrom, kalbin alt odacıklarının kasılma ve gevşemesinin çok uzun sürmesine neden olan genetik bir hastalıktır. Tehlikeli ritim sorunlarına ve ölüme neden olabilir.

Bradiaritmi:

Bu ritim, kalbin elektrik sistemindeki bir hastalık veya ilaç tedavisi nedeniyle yavaş çalışması sonucu oluşur. Dinlenirken dakikada 60’ın altındaki kalp atış hızı olarak kabul edilse de istirahat halindeki kalp atış hızının düşük olması daima bir sorun olduğuna işaret etmez. Fiziksel anlamda formdaysanız, dinlenme halinde dakikada 60’tan az atışla yeterli düzeyde kanı pompalayan etkili bir kalbiniz olabilir. Kötü formları bayılma veya baş dönmesi gibi semptomlar hissettirebilir.”

BRADİARİTMİ TÜRLERİ ŞUNLARI İÇERİR:

Prof. Dr. Çetin, bradiaritmi türleri hakkında şu paylaşımda bulundu:
  • “ Sinüs düğümü disfonksiyonu: Kalbin doğal kalp pili olan sinüs düğümündeki bir sorundan kaynaklanır.
  •   Kalp bloğu: Kalbin sinüs düğümünden alt odalarına giderken elektriksel iletide bir gecikme veya bir blok vardır.”

ARİTMİ NEDENLERİ

Prof. Dr. Çetin, aşağıdaki koşulların aritmiye sebep olabileceğini anımsattı: 
  • “Kalp krizi,
  • Geçirilmiş kalp krizi,
  • Kardiyomiyopati, vb. kalbin yapısında meydana gelen değişiklikler (kalp yetmezlikleri),
  • Koroner arter hastalığı,
  • Hipertansiyon,
  • Aşırı aktif tiroid bezi (hipertiroidizm),
  • Yetersiz tiroit bezi (hipotiroidizm),
  • Şeker hastalığı (diyabetes mellitus),
  • Obstrüktif uyku apne sendromu (Uykuda solunum durması),
  • COVID-19 ile enfeksiyon.”
 
Prof. Dr. Çetin, aritmiye neden olabilecek diğer etkenleri ise şöyle sıraladı:
  • “ Sigara tüketimi,
  •    Aşırı alkol veya kafein tüketimi,
  •    Madde bağımlılığı,
  •    Kaygı, stres, vb.,
  •    Reçetesiz satılan soğuk algınlığı ve alerji ilaçları, besin takviyeleri dahil olmak üzere belirli ilaçlar ve takviyeler,
  •    Genetik (uzun QT, brugada sendromları).”

RİSK FAKTÖRLERİ

Prof. Dr. Çetin, aritminin gelişme riskini arttırabilecek koşulları şöyle anlattı:
 
  • Koroner arter hastalığı, kalple ilgili farklı sorunlar, daha önce geçirilen kalp ameliyatı: Daralmış kalp atardamarları, kalp krizi, anormal kalp kapakçıkları, daha önce geçirilen kalp ameliyatı, kalp yetmezliği, kardiyomiyopati ve diğer kalp hasarları, aritminin hemen hemen her türü için risk faktörleridir.
  • Hipertansiyon: Sol ventrikül duvarlarında sertleşme ve kalınlaşma nedeni olabilir ki, bu elektriksel uyarıların kalbinizde hareket etme şeklini değiştirebilir. Koroner arter hastalığı geliştirme riskini arttırır.
  • Konjenital kalp hastalığı: Kalp anormalliğiyle doğum, kalp ritmini etkileyebilir.
  • Tiroid problemleri: Aşırı faal ya da yetersiz bir tiroit bezine sahip olmak aritmi riskini artırabilir.
  • Şeker hastalığı: Koroner arter hastalığı ve yüksek tansiyon geliştirme riski kontrolsüz diyabetle büyük ölçüde artar.
  • Obstrüktif uyku apnesi: Uykuda nefes alıp vermenizin kesintiye uğradığı bu rahatsızlık bradikardi, atriyal fibrilasyon ve diğer aritmi riskini artırabilir.
  • Elektrolit dengesizliği: Kalbinizdeki elektriksel uyarıları tetiklemeye ve iletmeye kandaki potasyum, sodyum, kalsiyum ve magnezyum gibi elektrolit denilen maddeler yardımcı olur. Elektrolit seviyelerinin çok yüksek ya da çok düşük olması kalbin elektriksel uyarılarını etkileyerek, aritmi gelişimine katkıda bulunabilir.
Prof. Dr. Çetin, aritminin gelişme riskini arttırabilecek diğer faktörleri şöyle değerlendirdi:
 
  • İlaçlar ve besin takviyeleri: Reçetesiz satılan bazı öksürük ve soğuk algınlığına yönelik ilaçlarla bazı reçeteli ilaçlar aritmi gelişimine katkıda bulunabilir.
  • Çok fazla alkol tüketmek: Alkolün çok fazla tüketimi, kalbinizdeki elektriksel uyarıları etkileyerek, atriyal fibrilasyon gelişme olasılığını arttırabilir.
  • Kafein, nikotin ya da yasadışı uyuşturucu kullanımı: Kafein, nikotin ve diğer uyarıcılar kalp hızının artmasına ve daha ciddi aritmilerin gelişmesine katkıda bulunabilir. Amfetamin, kokain, vb. yasadışı uyuşturucular kalbi ciddi oranda etkileyerek, birçok aritmiye ya da ventriküler fibrilasyona bağlı olarak ani ölüme neden olabilir.

KOMPLİKASYONLAR (İSTENMEYEN ETKİLER)

Prof. Dr.Çetin, aritmilerin çeşitli komplikasyonları olabileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
 
İnme (Felç): Bazı aritmiler (özellikle atriyal fibrilasyon ve flutter) kan pıhtılaşması riskinin artmasıyla ilişkilidir. Bir pıhtı, kalpten beyine giderek, kan akışını engellemesiyle felç sebebi olabilir. Kalp hastalığı olanlar ve 65 yaş üstündekilerde inme riski artar. Kan sulandırıcılar felç riskini büyük oranda azaltabilir.”
 
Kalp yetmezliği: Bir bradikardi veya atriyal fibrilasyon gibi taşikardi sebebiyle kalbin uzun süre etkisiz şekilde pompaladığı durumlarda kalp yetmezliği ortaya çıkabilir.”

TEŞHİS

“Aritmi tanısı, kalbin elektriksel aktivitesini algılayabilen göğse ve uzuvlara takılan sensörler (elektrotlar) aracılığıyla, kalp atış hızı ve kalbin tüm elektriksel fazlarının süresini ölçen çok önemli tanısal bir araç olan EKG’ye bakarak konur” diyen Prof. Dr.Çetin, şöyle devam etti:
 
“Aritmi sürekli olmadığında yani zaman zaman oluştuğunda muayenede tek başına EKG yeterli olmayabilir. Teşhis etmek için hastanın semptomlarını ve tıbbi geçmişini gözden geçirmek ve fizik muayene yapmak ilk ve en önemli basamaktır. Kalp hastalığı öyküsü, kansızlık, tiroit bezi ile ilgili bir sorun olup olmadığı veya aritmiyi tetikleyebilecek diğer durumlar hakkında testler istenerek gözden geçirilmelidir. Ayrıca aritmilere özgü kalp ritmi izleme testleri de istenebilir.”
 
Prof. Dr. Çetin, bu testler hakkında şu bilgiyi verdi:
 
“Ekokardiyogram: Göğüse yerleştirilen ultrason probu ile kalbin boyut, yapı ve hareketinin görüntüleri değerlendirilir.
Holter monitörü: Bu taşınabilir EKG cihazı kalp aktivitesini kaydetmek için bir gün veya daha uzun süre takılabilir.  
Olay kaydedici: Nadir aritmiler için bu taşınabilir EKG cihazı vücuda takılarak ve semptomlar olduğunda bir düğmeye basarak kaydetmeye yarar. Bu semptomlar ile anında kalp ritmi ilişkisini açığa çıkarmayı sağlar.  
İmplante edilebilir döngü kaydedici: Semptomları çok seyrekse, kalbin elektriksel aktivitesini sürekli olarak kaydetmek ve anormal kalp ritimlerini tespit etmek için göğüs bölgesinde cildin altına bir olay kaydedici implante edilebilir.”
 
Prof. Dr. Çetin, bu testler sırasında bir aritmi bulunamazsa, aritminin aşağıdakileri içerebilecek testlerle tetiklenmeye çalışılabileceğine dikkat çekti:
 
“ Stres testi: Koşu bandı veya sabit bisiklet üzerinde egzersiz yaptırılır. 
Eğimli masa testi: Bayılma nöbetleri varsa bu test yapılabilir. Bir masaya yatar haldeyken, kalp atış hızı ve tansiyon izlenir. Sonrasında ayakta duruyormuşsunuz gibi masa eğilir. Kalp ve onu kontrol eden sinir sisteminin açı değişikliğine tepkiyi nasıl verdiği gözlemlenir.
Elektrofizyolojik testler ve haritalama: Anjiyo laboratuvarında kateter yardımıyla elektrotlar yerleştirilir ve kalpteki elektriksel uyarıların yayılımını haritalanır.”

TEDAVİ

Tedavinin genellikle aritmi yalnızca önemli semptomların nedeni ise ya da daha ciddi bir aritminin kişiyi hayati risk altına soktuğu durumlarda gerekli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çetin, tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:

Yavaş kalp atışlarını (bradikardi) tedavi etmek:

Bradikardi düzeltilebilecek bir nedeni yoksa genellikle kalp pili ile tedavi edilir. Çünkü kalbi güvenilir bir şekilde hızlandırabilecek herhangi bir ilaç yoktur. Kalp pili genellikle köprücük kemiğinizin yakınına yerleştirilen küçük bir cihazdır. Bir ya da daha fazla elektrot uçlu kablo kalp pilinden kan damarlarının içinden kalbe doğru ilerletilir. Kalp pili, kalbin atış hızı çok yavaşsa veya durursa, kalbi sabit bir hızda atması için elektriksel uyarılar gönderir.”

Hızlı kalp atışlarının (taşikardi) tedavisi:

Prof. Dr.Çetin, taşikardi için tedavinin aşağıdakilerden birini veya birkaçını içerebileceğinie işaret etti.

Vagal manevralar

Bazı supraventriküler aritmiler, nefesini tutma ve ıkınma, yüzü buzlu suya batırma veya öksürme gibi belirli manevraları kullanarak durdurulabilir. Bu manevralar kalp atışını kontrol eden sinir sistemini etkileyerek kalp atış hızının yavaşlamasını sağlayabilir.

İlaçlar

Birçok taşikardi türünde kalp atış hızını kontrol etmek veya normal bir ritme geri göndermek için ilaç verilebilir. Atriyal fibrilasyon varsa, tehlikeli kan pıhtılarının oluşmasını önlemeye yardımcı olmak için kan sulandırıcılar yazılabilir.

Kardiyoversiyon

Acil hastalarda veya ilaç tedavisine cevap alınamamışsa kardiyoversiyon (elektroşok) kullanılabilir. Kalbin olduğu bölgeye elektro şok verilerek anormal kalp atışı düzeltilebilir.
Kateter ablasyonu
Bu prosedürde kasıktaki kan damarlarından kalbe bir veya daha fazla kateter iletilir. Kateter uçlarındaki elektrotlar, kalp dokusunun küçük bir noktasına tedavi uygulamak ve aritmiye neden olan yol boyunca bir elektrik bloğu oluşturmak için ısı, aşırı soğuk veya radyofrekans enerjisi kullanır. Böylece aritmiye neden olan bölge ortadan kaldırılmış olur.”

İMPLANTE EDİLEBİLİR CİHAZLAR

Prof. Dr. Çetin, kalp aritmi tedavisinin implante edilebilir bir cihazın kullanımını da içerebileceğini bildirdi.

Kalp pili

Kalp pili anormal kalp ritimlerini kontrol etmeye yardımcı olan implante edilebilir bir cihazdır. Küçük bir cihaz, küçük bir cerrahi prosedürde köprücük kemiğinin yakınına deri altına yerleştirilir. Yalıtılmış bir tel, cihazdan kalıcı olarak sabitlendiği kalbe kadar uzanır. Kalp pili anormal bir kalp atış hızı tespit ederse, kalbinizi normal bir hızda atması için uyaran elektriksel uyarılar yayar.

İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör (ICD)

Ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon riski yüksek ise bu cihaz önerilir. Ani kalp durması geçirmiş veya ani kalp durması riski artıran belirli kalp rahatsızlıkları varsa da ICD önerilir.  ICD kalp piline benzer şekilde köprücük kemiğinin yakınında deri altına yerleştirilen, pille çalışan bir cihazdır. Anormal bir kalp ritmi tespit ederse, kalbi normal ritmine döndürmek için düşük veya yüksek enerjili elektroşoklar gönderir. ICD anormal kalp ritminin oluşmasını engellemez ancak gelişirse tedavi eder. 

YAŞAM TARZI VE EV İLAÇLARI

Kalp aritmisini önlemek ve kalp hastalığı riskini azaltmak için sağlıklı bir yaşam tarzı ile yaşamanın önemine değinen Prof. Dr. Çetin, bunun için de dikkat edilmesi gerekenleri şöyle özetledi:
 
  • Kalp dostu yiyecekler tüketin: Tuz ve katı yağ oranı düşük ve meyve, sebze ve tam tahıllar açısından zengin sağlıklı bir diyet yapın.
  • Egzersiz: Çoğu gün en az 30 dakika düzenli egzersiz yapmayı hedefleyin.
  • Sigarayı bırakmak: Sigara içiyor ve kendi başınıza bırakamıyorsanız, sigara içme alışkanlığınızdan kurtulmanıza yardımcı olunması için doktorunuzla konuşun.
  • Sağlıklı kilonuzu koruyun: Kilolu olmak kalp hastalığına yakalanma riskini artırır.
  • Kan basıncı ve kolesterol seviyelerini kontrol altında tutun: Yüksek tansiyon ve kolesterolü düzeltmek için yaşam tarzı değişiklikleri yapın ve reçeteye göre ilaç alın.
  • Alkol alımından kaçının: Alkol tüketilecekse bunu ölçülü yapın.
  • Kafein alımını sınırlandırın: Kahve, çay ve kola gibi içecekleri fazla içmeyin.
  • Yoğun stres ve öfke: Kalp ritmi sorunlarına neden olabileceğinden stresi azaltmaya çalışın.
  • Bazı soğuk algınlığı ve öksürük ilaçları: Hızlı kalp atışını tetikleyebileceklerinden reçetesiz satılan ilaçları dikkatli kullanın.
• Takip programını sürdürün: İlaçlarınızı reçeteye göre alın ve doktorunuzla düzenli takip randevuları alın. Belirtileriniz kötüleşirse doktorunuza söyleyin.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-07-01 16:50:16