• CİLDİYE /

Kendi kanınızla güzelleşin!

Daha sağlıklı, daha genç bir cilde kavuşmak için kendi kanınızın iyileştirme gücünden faydalanmaya ne dersiniz? Gençlik aşısı olarak ta bilinen PRP (Platelet Rich Plasma- Platelet Yönünden Zenginleştirilmiş Plazma) yöntemiyle hem daha genç bir görünüm elde edebilir, hem de daha sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.
 
Avrupa’da yaygın olarak kullanılıyor
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fatma Elif Yıldırım, PRP uygulaması hakkında bilgi verdi.
 
Avrupa’da yaygın olarak kullanılan bu yöntemin FDA onaylı olduğunu belirten Doç. Dr. Yıldırım, “PRP; bir kişiden 8–10 cc gibi bir miktarda kanın alınarak özel bir tüpte santrifüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve PRP’nin (Platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma) yine aynı kişiye enjeksiyon yolu ile geri verilmesini temel alan bir uygulamadır” şeklinde konuştu.
 
PRP’nin iyileştirici etkisi
 
“Vücudumuzda bir yer kesildiğinde o bölgeye ilk toplanan hücreler, kanın pıhtılaşmasını sağlayan platelet ya da trombosit olarak adlandırılan hücrelerdir” diyen Doç. Dr. Yıldırım, şunları söyledi:
 
“Plateletler ya da trombositler, vücudumuzda hasar gören dokuların onarımını sağlamak için gerekli büyüme faktörlerini yapısında barındıran kan bileşenleridir.
PRP uygulamasında hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınacak miktardan daha fazla sayıda platelet verilir. Çünkü, PRP ile elde edilen trombositlerin yoğunluğu kandakinden 2 ila 4 kat fazladır. Bu uygulama sonucu hasarlı dokunun onarımı da bu kadar hızlı ve güçlü bir şekilde başlamaktadır.”
 
Derideki hasarı deri kendisi onarır
 
Derinin yaşlanmasının tıpkı yaralanma sürecinde olduğu gibi bazı fiziksel özelliklerini kaybetmesinden kaynaklandığını anlatan Doç. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti
 
“Bu nedenle derimizi gençleştirmeye yönelik uygulamalarda aslında vücudumuzun bir yarayı iyileştirirken yaptıklarını çeşitli yöntemlerle taklit ederiz. Örneğin lazer, peeling gibi yöntemlerle derimize limitleri belli, hafif bir hasar verir ve bu hasarı derimizi iyileştirmek için tetikleyici bir güç olarak kullanırız. Büyüme faktörleri bu hasar sonrasında salınır ve süreci başlatırlar. Sonuçta derideki bir hasarı en etkili, en hızlı ve en doğal biçimde onarabilecek olan yapı, yine kendisidir.”
 
PRP nasıl uygulanır?
 
PRP uygulamasına da değinen Doç. Dr. Yıldırım, şunları kaydetti:
“PRP dolgu şeklinde uygulandığında, burundan ağız kısmına doğru inen boşluklar ile alındaki boşlukları doldurmak ya da sivilce izleri ve göz etrafındaki kırışıklıkları gidermek için kullanılıyor. PRP mezoterapi şeklinde de uygulanarak, küçük ve kısa iğnelerle derinin içine enjekte ediliyor. Mezoterapi şeklinde uygulanan PRP öncesinde hastanın ağrı duymaması için yüzü anestezik bir kremle kaplanıyor. Hasta bu anestezik krem ile yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra PRP işlemi yapılıyor.”
 
Tek uygulama yetmez
 
Büyüme faktörlerinin uyarılması belirli bir zaman aldığı için tek uygulamanın yetmeyeceğini söyleyen Doç. Dr. Yıldırım, ilk uygulamadan sonra ciltteki ışıldama ve parlaklığı fark edilebildiğini kaydetti.
 
Uygulamanın daha kalıcı ve uzun süreli olması için birkaç kez tekrarlanması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Yıldırım, “Mezoterapinin bir ay arayla 3-6 seans yapılması yeterli oluyor. Uygulama, 8–12 ayda bir kürler halinde tekrarlanabiliyor” dedi.
İyileşme mekanizması oluşturuyor
 
PRP yönteminin ayrıca dermaroller (Mikro iğneleme yöntemi) uygulamasından sonra sonuçları artırmak ve iyileştirmeyi hızlandırmak için de uygulanabildiğini bildiren Doç. Dr. Yıldırım, ‘’Dermaroller’’ uygulaması hakkında şunları anlattı:
 
“Üzerinde mikro düzeyde iğneler bulunan küçük silindirik bir alet olan ‘Dermaroller’ uygulaması sonrasında deride ince delikler halinde mikro kanallar oluştuğu için, bu durumda maskeyle uygulanması yeterli oluyor.  Özel olarak hazırlanmış bu mikro iğneler, deri üzerinde açarak cilde uygulanan preparatların cilt altına 200 kattan fazla geçmesini sağlıyor. Uygulamanın ardından 10 dakika içinde kapanan bu mikro kanallar aynı zamanda cilt altında bir iyileşme mekanizması oluşturarak, vücudun kendi yapıtaşlarının yeniden oluşumunu hızlandırıyor.”
 
PRP’nin avantajları
 
Kişinin kendi kanında hazırlandığı için bu uygulamanın alerji riski taşımadığını belirten Doç. Dr. Yıldırım, uygulama etkisinin uzun süreli olduğunu kaydetti.
 
Kolay ve güvenli bir uygulama olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yıldırım, “Uygulama sonrasında derinin yeniden canlandırıcı / yapılandırıcı işlevi devam etmektedir. Yalnızca yeni kolajen oluşumunu değil, derinin tüm yaşamsal işlevlerini destekler. Kırışıklıkların ve çizgilerin giderilmesini deriyi ‘doldurarak’ değil ‘gençleştirerek’ sağlar” diye konuştu.
 
Cilt çatlakları ve yara izlerinde de etkili
 
PRP’nin derideki ince kırışıklıkları azaltarak, cildi parlattığını ve deriye esneklik kazandırdığını dile getiren Doç. Dr. Yıldırım, ayrıca yara izi varsa, dolgu maddesiyle yara izinde de iyileşme sağlanabileceğini kaydetti.
 
Uygulamanın çatlaklar, ameliyat ve sivilce izleri üzerinde de etkili olduğunu anlatan Doç. Dr. Yıldırım, “PRP, saç dökülmesinin tedavisinde de kullanılıyor. Erkek tipi saç dökülmesinde oldukça etkili bir yöntem olarak uygulanmaktadır. Ayrıca bu yöntem cilt lekelerinin tedavisinde ana yöntem olmamakla birlikte lekelerin iyileşmesini cildi gençleştirici etkisiyle hızlandıran destekleyici bir yöntem olarak kabul edilmektedir” diye konuştu.
 
PRP kimlere uygulanmaz?
 
Doç. Dr. Yıldırım, PRP’nin platelet sayısı yetersiz olan hastalarda, hamilelerde, kan sulandırıcı kullananlarda ve kanser hastalarında uygulanamayacağını söyledi.
 
Doç.Dr. Fatma Elif Yıldırım
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı  

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-06-30 16:25:04