• FİZİK TEDAVİ /

Lenfödem nedir?

Çeşitli sebeplerden dolayı lenfatik sistemin bütünlüğünün bozulması sonucu proteinden zengin sıvının hücreler arası boşluklarda birikmesi ile kendini gösteren bir hastalık tablosudur. Lenfödem başlarda sadece dokuda şişlik oluşması şeklinde iken, tedavi edilmediği taktirde ilerleyerek cilt bozulmaları ve yaraların eşlik ettiği bir tabloya dönüşür.  

LENFÖDEM TİPLERİ NELERDİR?

  • Primer Lenfödem: Bebek anne karnında büyürken lenfatik sisteminin yetersiz gelişmesi sonucu oluşan lenfödemdir. Lenf sistemindeki yetersizliğin büyüklüğüne göre bebek direkt lenfödemli doğabilir veya ilerleyen yaşlarda lenfödem açığa çıkabilir.
  • Sekonder Lenfödem: Sağlıklı lenfatik sistemin sonradan yapılan bir müdahale ile bütünlüğünün bozulması sonucu açığa çıkan lenfödemdir. Günümüzde lenf sistemine en çok zarar veren girişimler kanser teşhis (lenf nodülü biyopsisi) ve tedavi (lenf nodüllerinin alınması, radyoterapi, kemoterapi) yöntemleridir. Bunun yanında travma, yanık, tekrarlayan enfeksiyonlar, toplar damar yetmezliği, anormal yağ dokusu artışı (lipödem) gibi faktörlere bağlı olarak da lenfatik sistemin bütünlüğü bozulabilir ve lenfödem açığa çıkabilir.

LENFÖDEM SADECE BİR ŞİŞLİK DEĞİL BİR HASTALIKTIR

Lenfödem kronik, ilerleyici bir hastalıktır. Şişen vücut bölgesinin ebatı genişler, ağırlığı artar ve doku beslenmesi bozulduğu için ciltte bozulmalar oluşur. İleri evrelerinde yaralar açılır. Büyüyen vücut bölgesi estetik açıdan görünümü bozar, hareketi engeller, eklem ağrılarına neden olur ve sonuçta günlük yaşam aktivitelerini zorlaştırır ve yaşam kalitesi düşer.

LENFÖDEM BELİRTİLERİ NELERDİR VE NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Lenfödemin en önemli belirtisi şişliktir. Başlarda dinlenme ile geçen ama zamanla kalıcı hale gelen ve doku sertleşmesinin eşlik ettiği şişlik, lenfödemden şüphelenmek için yeterlidir. Bunun yanında hastanın hikayesi çok önemlidir. Lenfödem en sık kol ve bacakta ortaya çıkarken; gövde, baş-boyun bölgesi ve genital bölgede de gelişebilir.

Birden fazla bölgenin aynı anda etkilenmesi de söz konusu olabilir. Erken evrede etkilenen alandaki şişlik ve hasta hikayesi teşhis için en önemli iki kriterdir. Bunun yanında USG, venöz doppler USG, lenfosintigrafi gibi görüntüleme yöntemleri ile teşhis konulabilir.

Hekiminiz semptomlarınızı, tıbbi geçmişinizi ve vücudunuzun etkilenen bölümünü değerlendirir ve tanıyı kesinleştirmek için tetkiklerden bir ya da birkaçını isteyebilir.

LENFÖDEM TEDAVİSİ NEDİR?

Günümüzde lenfödem de tedavi yöntemi olarak en yaygın kullanılan ve geçerli yöntem Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi (KBF) programıdır. Bunun yanında son yıllarda değişik cerrahi yöntemler geliştirilmiştir. Fakat bu cerrahi yöntemlerin başarıya ulaşabilmesi için mutlaka KBF ile desteklenmesi gerekmektedir.

KBF, uluslararası sertifikasyon programları ile uygulama yetkinliği kazanmış fizyoterapistler tarafından uygulanmaktadır.

KBF, manuel lenf drenajı, cilt bakımı, basınç uygulaması ve egzersizden oluşan bir tedavi protokolüdür. Bu 4 parametre her tedavi seansında uygulanmalıdır. KBF uygulaması yoğun faz ve koruma fazı olmak üzere iki fazda uygulanmaktadır;

Yoğun faz lenfödemin indirilmesi için manuel lenf drenajı, cilt bakımı, kompresyon bandajı uygulaması ve terapatik egzersizin fizyoterapist tarafından uygulandığı fazdır. Aynı zamanda bu dönemde hastaya manuel lenf drenajı, bandajlama, bası giysisinin kullanımı ve egzersizler konusunda eğitim verilir. Lenfödemin şiddetine göre 10-30 seans arası sürebilir.

Koruma fazı olarak da adlandırılan ikinci aşamada ise yoğun fazda elde edilen kazanımların korunması ve/veya arttırılması için hasta tarafından drenaj ve basınç uygulamasının yapıldığı dönemdir. Bu aşamada hasta kendisine özel dizayn edilmiş ve örülmüş bası giysisi kullanılır. Koruma fazı mevcut koşullarda ömür boyu sürmektedir.

KBF HANGİ DURUMLARDA ETKİLİDİR?

KBF etken fark etmeksizin (primer/sekonder lenfödem) bütün lenfödem tablolarında kullanılan bir tedavi yöntemidir.

LENFÖDEMİ VEYA LENFÖDEM GELİŞME RİSKİ OLAN BİREYLER GÜNLÜK YAŞAMDA NELERDEN KORUNMALI?

Amacımız basit önlemlerle bireyi yaşanabilecek olumsuzluklara karşı korumak ve yaşam kalitesini arttırmaktır.

Bu hususta bireylerin günlük yaşamda genel olarak dikkat etmesi gereken noktalar:

  • Lenfödem bağışıklık sisteminin etkilendiği bir hastalıktır. Bu nedenle hijyen koşullarının sağlanması çok önemlidir. Kulak, ağız, burun ve genital bölge (özellikle kadınlar için) hijyenine dikkat ediniz.
  • Böcek ısırıkları, kedi ve köpek tırmalamalarına karşı kendinizi koruyunuz.
  • Herhangi bir yaralanma durumunda ilgili bölgesi sabunlu su veya serum fizyolojik ile yıkayıp, strerl sargı bezi ile kapatınız. Gerekirse sağlık kuruluşlarından destek alınmalıdır.
  • Etkilenmiş bölgeyi ıslak ve nemli bırakmayınız. Yumuşak bir havlu yardımı ile mutlaka kurulayınız.
  • Kıyafetlerinizin (özellikle iç çamaşırlarınızın) cilt üzerinde sıkışma izi bırakmayacak şekilde bol olmasına, lastik kısımlarının sıkmamasına özen gösteriniz.
  • Etkilenmiş bölgenin aşırı derecede güneşe maruz kalmamasına özen gösteriniz.
  • Sauna, hamam, kaplıca gibi sıcak ortamlardan uzak durunuz. Sıcak su torbası gibi uygulamaların etkilenmiş alan üzerine yapılmasına izin vermeyiniz.
  • Cilt temizliğinde pH değeri nötral veya düşük olan ( pH 5-5.5) özel sabunlar kullanınız. Cilt temizliğinde aşırı ovma hareketinden kaçınınız.
  • Cildinizi nemlendirmeye özen gösteriniz ve pH değeri nötral veya düşük (pH 5-5.5) nemlendiriciler kullanınız.
  • Etkilenmiş bölgeden enjeksiyon, tansiyon ölçme vb. işlemler yaptırmamaya özen gösteriniz.
  • Etkilenmiş bölgenin çevre ölçümlerini en az ayda iki kez yapınız ve ölçümleri kaydediniz. Eğer anlamlı bir değişiklik gözlemlerseniz (şişlikte artma veya azalma) fizyoterapistinizle görüşünüz.
  • Uçakla seyahat edecekseniz mutlaka bası giysinizi giyiniz.
  • Kompleks boşaltıcı fizyoterapi tedavi küründen sonra bandajlama, bası giysisi kullanımı, terapatik egzersiz ve self-MLD uygulamalarına fizyoterapistiniz önerileri dahilinde devam ediniz.
  • Hangi nedenle olursa olsun bir sağlık merkezine başvurduğunuzda ilgili sağlık personellerini durumunuz ve risk faktörleriniz hakkında mutlaka bilgilendiriniz.

Detaylı bilgi, değerlendirme ve tedavi için hastanemize başvurabilirsiniz.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2023-09-27 08:53:04