• ORTOPEDİ /

Ortopedik rehabilitasyonda teknolojinin kullanımı

Ortopedik sorunlar, kas iskelet sistemiyle ilgili olan kemik, eklem, kas, tendon ve bağ dokularını etkileyen problemleri içerir.  Kas iskelet sistemi problemlerinin tedavisinde rehabilitasyon teknolojilerinin kullanılan büyük önem taşımaktadır.

Ortopedik sorunların genellikle spor, düşme veya trafik kazası gibi nedenlerle meydana gelen kırık, burkulma ve yumuşak doku yaralanmalarını; osteoartrit, romatoid artrit gibi eklem hastalıklarını; doğumsal bozuklukları, skolyoz gibi omurgayı ilgilendiren sorunları; tendinit, bursit gibi inflamatuvar durumları ve fibromiyalji gibi kronik ağrı sendromlarını kapsamaktadır.

Ortopedik sorunların kişilerin günlük yaşam aktivitelerini (Yürüme, merdiven inip çıkma, spor yapma) olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşürmektedir. Bunlar, uzun süren ağrılar ve hareket kısıtlılığı nedeniyle sosyal hayatı ve psikolojik durumları da olumsuz yönde etkileyen, tedavi süreçleri nedeniyle önemli ekonomik maliyetler doğuran, özellikle genç yaş gruplarında iş gücü kaybına neden olabilen ciddi sağlık sorunlarıdır.

Bu ciddi sorunların tedavisinde ve cerrahi gerektiren durumlarda cerrahi sonrası rehabilitasyonun hastaların sağlığına kavuşmalarını sağlarken, bağımsızlıklarını artırmayı ve yaşam kalitelerini yükseltmeyi hedefleyen, bireylerin sadece fiziksel iyileşmesini değil aynı zamanda psikolojik ve sosyal uyumunu da destekleyen hayati önemi bulunan süreçtir.

Bu süreç, bireysel ihtiyaçlara ve sağlık durumuna göre özelleştirilmiş tedavi planını içerir. Bu tedavi planı içerisinde fizyoterapist gözetiminde yapılan egzersiz uygulamaları oldukça önemlidir. Son yıllarda, dijital teknolojilerin ve telekomünikasyon sistemlerinin gelişmesi, kas iskelet sistemi rehabilitasyonunda yenilikçi yaklaşımların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.

Kas iskelet sistemi sorunlarında kullanımları giderek artan rehabilitasyon teknolojileri şunlardır:

Giyilebilir teknolojiler:

Giyilebilir teknolojiler kullanıcının vücuduna takılan veya giyilen cihazlar olarak tanımlanır. Bu cihazlar, fiziksel aktiviteyi izlemeye, sağlık verilerini toplamaya ve kişisel geri bildirim sağlamaya olanak tanır. Akıllı saatler, fitness takip cihazları, kulaklıklar ve akıllı giysiler hastaların aktiviteleri sırasındaki kalp hızını, kan basıncını, elektrokardiyogramı (EKG), kalori yakımını, uyku kalitesini, kan oksijen seviyesini ve diğer sağlık verilerini izler.

Bu veriler sağlık profesyonelleri tarafından değerlendirilerek, kişiselleştirilmiş rehabilitasyon programlarının oluşturulmasına yardımcı olur.  Kullanıcılar sağlık ve aktivite verilerini anlık olarak takip edebilirler. Günlük aktiviteleri izlemek, kullanıcıların hedeflerine ulaşmaları için motivasyon sağlar. Elde edilen veriler, bireylerin sağlık durumlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olur ve kişiselleştirilmiş tavsiyeler sunabilir.

Giyilebilir cihazların bu avantajlarının yanı sıra kullanıcı verilerinin güvenliği ve gizliliği konusunda endişelerin varlığı, bazı kullanıcıların bu teknolojileri etkili bir şekilde kullanmak için gerekli teknik bilgiye sahip olmaması, cihazların sağladığı verilerin doğruluğundan emin olunmaması gibi dezavantajları da bulunmaktadır. Giyilebilir teknolojilerin sağlık ile entegrasyonu ve yapay zekâ ile desteklenmiş veri analizi gibi alanlarda geliştirilmesi ile etkisinin daha da artacağı ön görülmektedir.

Mobil uygulamalar:

Ortopedik rehabilitasyonda mobil uygulamaların kullanımı kişilerin telefon, tablet ve bilgisayar gibi mobil cihazları yanında taşımaları ve kendi yaşam koşullarında veri toplama yoluyla veri tabanı oluşturabilme özelliği sayesinde büyük önem kazanmaktadır.

Akıllı telefonlar ve tabletler gibi mobil cihazlar için geliştirilen bu yazılım programları tedavi sürecini desteklemekte, hastaların fiziksel aktivitelerini izlemelerine imkân tanımakta ve hastaların sürece katılımlarını artırmaktadır. Bu uygulamalar sayesinde hastalar, kas iskelet sistemine ait problemlerinin tedavisi için özel tasarlanmış egzersizleri kaydedebilir ve takip edebilirler.

Uygulamalar, kullanıcıların ilerlemesini izler ve egzersizlerin doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığına dair geri bildirim verir. Video ve grafikler aracılığıyla egzersizlerin nasıl yapılacağına dair rehberlik sağlarlar. Kişilerin günlük aktivitelerini, ağrı seviyelerini ve iyileşme süreçlerini kaydederek kendilerini izlemelerine olanak tanır. 

Fizyoterapistler, bireysel ihtiyaçlara göre oluşturdukları özelleştirilmiş egzersiz ve rehabilitasyon programlarını mobil uygulamalar üzerinden hastalarına sunabilirler. Hastalar tedavi süreçlerine her zaman erişim sağlayabilirler. Tedavi ile meydana gelen iyileşmeler sağlık profesyonelleri ile paylaşılabilir. Kullanıcılar, uygulama içindeki hedeflere ulaşarak ve ilerlemelerini görerek motive olabilirler.

Ortopedik rehabilitasyonda pek çok avantaj sunan bu uygulamalar kullanımları sırasında yaşanan teknik aksaklıklar nedeniyle kullanıcı deneyimini olumsuz etkileme, hasta verilerinin güvenliği ile ilgili endişeler ve bazı hastaların, mobil uygulamaları etkili bir şekilde kullanmak için yeterli teknik bilgiye sahip olmaması gibi dezavantajları da taşımaktadır.

Kullanıcı dostu tasarımlar ve gelişmiş özelliklerle bu uygulamaların kas iskelet sistemi problemlerinin rehabilitasyonunda kullanımının daha da yaygınlaşması beklenmektedir.

Telerehabilitasyon:

Telerehabilitasyon; telekomünikasyon teknolojisini kullanarak hastaların bağımsızlık düzeylerini geliştirmek amacıyla rehabilitasyon hizmetlerinin (İzlem, tedavi, denetim, eğitim, danışmanlık vb.) uzaktan verilmesi olarak tanımlanır. Telerehabilitasyon, fizyoterapistlerin hastalarla sanal ortamda etkileşimde bulunmasına ve doğrudan iletişim kurmasına olanak tanıyan bir sistemdir.

İletişim teknolojisindeki hızlı ilerlemeler ve COVID-19 salgınının ortaya çıkardığı ihtiyaçlar doğrultusunda, telerehabilitasyon giderek daha popüler hale gelmiştir ve ortopedik sorunu olan hastaların tedavisinde önemli bir rol oynama potansiyeline sahiptir. Telerehabilitasyon, video, telefon, video konferans platformları veya sanal gerçeklik gibi teknolojik yöntemlerle uzaktan rehabilitasyon hizmeti sağlar, senkron ve asenkron yöntemlerle yapılabilir.

Senkron telerehabilitasyon yöntemi, video konferans teknolojilerini kullanarak hastaların gözetim altında eş zamanlı egzersiz seanslarına katılmasını gerektirir. Gerçek zamanlı etkileşim yoluyla hasta-terapist ilişkisinin kurulmasına yardımcı olur, seans erişimini ve uyumu artırır. Bu yöntem hastanın farklı yerlerde olmasına rağmen terapistle ‘yüz yüze’ geri bildirim almasına, tedavi edici egzersizleri öğrenmesine ve uygulamasına yardımcı olur.

Terapistler tıpkı geleneksel tedavide olduğu gibi fizyoterapinin önemini açıklayabilir, hastaları ve bakım verenleri eğitebilir, egzersiz programlarını gözden geçirebilir ve gerçek zamanlı danışmanlık sağlayabilir.

Asenkron telerehabilitasyon, uygulayıcı ile hasta arasında gönderilen kayıtlı videolardan oluşur, hastaların teknoloji cihazlarını kullanarak egzersiz programlarına istedikleri saatte erişmelerine olanak tanır. Telekonferans yöntemiyle yapılan değerlendirmenin ardından hastalara belirli egzersizlerin doğru şekilde uygulandığını gösteren kayıtlı videolar sunulabilir. Hasta geri bildirim almak için terapiste uyguladığı egzersizlerin video kayıtlarını gönderebilir. Alternatif olarak hastalar, fizyoterapistlerin gönderdiği videolar yerine üç boyutlu sanal insan figürlerini izleyerek egzersizleri öğrenebilirler.

Hastalar bu egzersizleri, hareketin doğruluğunun analiz edilebilmesi için alıcılar takarak gerçekleştirebilirler. Terapist bu ölçümleri izleyebilir. Elde edilen veriler en iyi egzersiz yöntemini belirlemek için kullanılabilir. Geliştirilen bir yazılımla ayrıca, özel programlama yoluyla bir egzersizin yanlış bir şekilde yapıldığı tespit edilebilir, terapisti uyarabilir ve hastaya rehberlik edecek sanal bir kişi oluşturabilir. Yazılı mesajlar aynı zamanda eğitim, hatırlatma ve teşvik de sağlayabilir.

Terapistler, telerehabilitasyon teknolojileri sayesinde hastaları grup halinde de tedavi edebilir. Bir terapist, grup seanslarıyla, farklı yerlerdeki birden fazla kişiye aynı anda ulaşabilir. Uygun kurulumla (Yeterli alan, internet, ekran, ses ve yazılım), hastalar terapistin konumu ne olursa olsun grup terapisi seanslarına katılabilirler.

Telerehabilitasyon; şehirden uzak, kırsal bölgelerde yaşayanların sağlık hizmetlerine ulaşabilmesini kolaylaştırır. Herhangi bir hastalık ya da sakatlığa bağlı olarak tedaviye ulaşamayan hastaların da tedaviye ulaşabilmeleri için imkân sağlar. Böylece hizmetlerin sunulması ve kullanılmasında toplumda oluşan eşitsizliğin azaltılması sağlanır. Hastalar, randevu almak için zaman kaybetmez ve seyahat etmek zorunda kalmazlar, böylece zamandan tasarruf sağlanmış olur.

Hastaların şikayetlerindeki değişiklikler ve ilerlemeler düzenli izlenebilir, hastaların bireysel ihtiyaçlarına göre rehabilitasyon programlarında düzenlemeler yapılabilir. Hastalarla sanal olarak bağlantı kuran grup oturumlarının, sosyal izolasyonu azaltma ve iyileşmelerini hızlandırmak için sosyal desteği kullanma gibi ek faydaları da vardır.

Sağlık profesyonelleri uzaktan rehabilitasyon sürecinde hastaları motive edebilir ve destekleyebilir. Bu sistem sayesinde cerrahi uygulanan hastalarda hastaların hastanede kalış süre ve maliyetleri azalmakta, aynı anda tedavi edilebilecek hasta sayısı artmaktadır. Rehabilitasyon uygulamalarına anında erişim, hastaların yaşam kalitesinde iyileşmeye ve hastaların işe erken dönüşüne imkân tanıyabilmektedir.

Telerehabilitasyon uygulamalarının sağlık çalışanlarına ve hastalara sağladığı avantajlarının yanında, özellikle uygulanabilirlik ve sürdürülebilirlikte birtakım dezavantajları da vardır. İnternette yaşanabilecek bağlantı sorunları, ses ve görüntü kalitesindeki düşüşler vb. teknik sorunlar, görüşmelerin akışını ve kalitesini etkileyebilir. Fiziksel muayene yapılamaması, bazı durumlarda tedavi sürecini kısıtlayıcı bir faktör olabilir. Hasta bilgileri ve görüşmelerin gizliliği, hasta mahremiyetinin nasıl sağlanacağına yönelik endişeler de sorun yaşanmasına neden olabilir.

Sanal gerçeklik teknolojisi:

Sanal gerçeklik, kullanıcının fiziksel ortamından ayrılarak tamamen farklı bir sanal ortamda deneyim yaşamasını sağlar, etkileşimli bir bilgisayar ortamını ya da gerçek gibi görünen ve hissettiren oyunları içerir. Sanal ortam, kullanıcılara görsel, işitsel ya da dokunsal geri bildirim sağlayabilir. Kullanıcıların sanal dünyayı görebilmesi için özel gözlükler kullanılır, bu gözlükler genellikle başlık şeklindedir ve yüksek çözünürlüklü ekranlara sahiptir.

3D ses teknolojisi ile desteklenen kulaklıklar, kullanıcının sanal ortamda daha gerçekçi bir deneyim yaşamasını sağlar. Ayrıca kullanıcının sanal ortamda etkileşimde bulunabilmesi için el hareketlerini algılayan kumanda veya alıcılar mevcuttur. Sanal gerçeklik uygulamaları, ortopedik rehabilitasyonda hastaların tedavi süreçlerini desteklemek ve motivasyonlarını artırmak için etkili araçlar haline geldi.

Bu sistemler, hastaların doğru hareketleri yapmalarını sağlayarak, egzersizlerinin daha etkili bir şekilde uygulanmasına imkân tanır. Kullanıcılar, sanal ortamlarda eğlenceli görevler ve oyunlar aracılığıyla egzersiz yaparak, rehabilitasyon sürecine daha aktif katılabilirler, sanal ortamda farklı görevleri yerine getirirken fiziksel aktivitelerini artırırlar. Örneğin, sanal koşu parkurlarında yarışlar yapabilir veya zıplama gibi fiziksel hareketler içeren oyunlar oynayabilirler. Basketbol, tenis veya bisiklet sürme gibi sanal spor deneyimleri yaşayabilirler.

Bu sistemler, kullanıcının hareketlerini izleyerek, doğru şekilde ve teknikle egzersiz yapmalarını sağlar. Hastalar egzersiz sırasında hareketlerinin doğruluğu hakkında anlık geri bildirim alarak hatalarını düzeltebilirler. Hastaların ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş sanal ortamlar ve programlar oluşturulabilir, bu da tedavi sürecinin etkisini artırır. Farklı çevrelerde (Dağlık alanlar, plajlar, şehir manzaraları vb.) egzersiz yaparak daha keyifli bir deneyim yaşayabilirler. Rahatlatıcı sanal ortamlar sunarak, hastaların stres ve anksiyete seviyelerini azaltmalarına yardımcı olabilir.

Bu sistemler sanal ortamda diğer bireylerle birlikte egzersiz yapma imkânı sağlayarak, sosyal etkileşimi artırır ve motivasyonu yükseltir. Fizyoterapistler, sanal ortamlarda kullanıcıların egzersiz yapmalarına rehberlik edebilir, grup seansları düzenleyebilirler. Kişiler durumlarında meydana gelen değişikliklere göre zorluk seviyelerini artırarak sürekli olarak kendilerini geliştirme fırsatı bulurlar.

Puan sistemleri, başarı rozetleri ve ödüller, kullanıcıları motive edip katılımın artmasını sağlar. Hastaların ağrı hislerini azaltmak için dikkatlerini farklı bir sanal dünyaya yönlendirmelerine yardımcı olabilir. Bu, özellikle cerrahi sonrası iyileşme süreçlerinde ağrı yönetiminde faydalıdır. Denge ve koordinasyon becerilerini geliştirmeye yönelik sanal oyunlar, hastaların bu becerilerini eğlenceli bir biçimde geliştirmelerini sağlar.

Sanal gerçeklik uygulamalarının bazı dezavantajları da var. Bu faydalı etkilerinin yanında, yüksek maliyetli donanımlara ihtiyaç duyulması, bazı kullanıcılarda gözlüğün uzun süre kullanmanın göz yorgunluğu ya da baş dönmesi vb. yan etkiler oluşturması mevcut dezavantajlar olarak görülmektedir.

Sanal gerçeklik egzersiz ve fiziksel aktivite alanında devrim niteliğinde bir yaklaşım sunuyor. Kullanıcıların daha fazla eğlenerek ve motive olarak egzersiz yapmalarını sağlarken, fiziksel sağlıklarına da olumlu katkılarda bulunur. Gelecekte, bu uygulamaların daha da gelişmesi ve yaygınlaşması beklenmektedir.

Robotik sistemler

Kas iskelet sistemine ait sorunların tedavisinde robotik sistemler son yıllarda önemli bir gelişme gösterdi ve rehabilitasyon süreçlerinde yaygın kullanılmaya başlandı. Bu sistemler, hastaların hareket kabiliyetlerini yeniden kazanmalarına yardımcı olmak ve fizyoterapi süreçlerini en uygun şekilde desteklemek amacıyla tasarlanmıştır. Robotik rehabilitasyon cihazları, genellikle belirli eklem veya kas gruplarına yönelik olarak hastanın hareketlerini algılayan sensörler ve bu hareketlere tepki veren motorlar içerir, bazen de yapay zekâ teknolojileri ile donatılırlar.

Bu yapıları sayesinde, cihazlar hastanın doğru ve kontrollü hareketler yapmasına ve/veya belirli kas gruplarını güçlendirmeye yardımcı olur. Cihazlar, genellikle bir fizyoterapist tarafından programlanır ve hastanın rehabilitasyon ihtiyaçlarına göre ayarlanabilir. Robotik rehabilitasyon cihazları total diz protezi, rotator manşet yırtıkları veya omuz protezlerinde, omurga cerrahilerinde, diz kalça kireçlenmesinde, kırıklar veya kas yaralanmalarında eklem hareket açıklıklarını artırmak, kas gücünü iyileştirmek, ağrıyı azaltmak, kas fonksiyonunu yeniden kazandırmak ve hastaların günlük yaşam aktivitelerini daha rahat biçimde sürdürmelerine yardımcı olmak amacıyla kullanılmaktadır.

Hastalara koltuk değnekleriyle kendi kendine yürüme eğitimi yapma imkânı veren mobil robot destekli sistemler, dirsek, bilek, ayak bileği ve diz eklemleri için pasif, aktif ve dirençli hareketler yapılmasını sağlayan cihazlar, masaj tedavisi ile ilgili teknikleri fizyoterapistin uygun gördüğü hareket, basınç, temas alanlarını kullanarak gerçekleştiren robotik kollar günümüzde kullanılan ve gelişime açık sistemlerdendir.

Hasta motivasyonunu artırmak ve doğru hareketleri öğretmek için sanal gerçeklik ortamlarıyla birleştirilen sistemler de mevcuttur. Bu sistemler özellikle eklem cerrahisi sonrası hareket aralığını artırmak ve kas gücünü yeniden kazandırmak için kullanılmaktadır.

Robotik sistemlerin ortopedik rehabilitasyonda kullanımının pek çok avantajı bulunmaktadır bu avantajlar şunlardır;

Robotik sistemler, belirli hareketlerin ve egzersizlerin çok hassas bir şekilde yönetilmesini sağlarlar. Bu da hastanın tedavi sürecinde hareketlerin doğruluğunu artırır ve daha kontrollü bir rehabilitasyon imkânı sunar.

Robotlar, belirli egzersizleri ve hareketleri programlanabilir şekilde tekrarlayabilir. Bu, fizyoterapistlerin hastaların tedavi planlarını daha tutarlı bir şekilde uygulamalarına imkân tanır ve tedavi sürecinin etkinliğini artırabilir.

Robotik sistemler, hastaların tedavi sırasında güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlar. Özellikle yüksek riskli hareketlerin yapılması gereken durumlarda hem hastanın hem de fizyoterapistin güvenliğini artırırlar.

Robotik sistemlerin kullanılması, hastaların tedavi sürecinde motivasyonlarını artırabilir. Örneğin, oyunlaştırılmış robotik sistemler veya geri bildirimlerle desteklenen sistemler, hastaların daha fazla egzersiz yapmalarını teşvik edebilir ve iyileşme hızını artırabilir.

Robotik sistemler, hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre programlanabilir ve ayarlanabilir. Bu da tedavinin etkili olmasını sağlar.

Robotik sistemlerin dezavantajları, Yüksek maliyet, teknik arızalar ve bakım gereksinimi, bazı hastalar için robotik cihazların kullanımında fiziksel veya zihinsel uyum sorunlarının olması, sınırlı uygulama alanlarının olması bu dezavantajlardandır. Ayrıca robotik sistemlerin kullanımı, teknolojiye bağımlılığı artırabilir. Bu durum, fizyoterapistlerin tedavide pasif bir rol alınmasına yol açabilir. Hasta ile terapist arasındaki etkileşim ve bağlılık düzeyi tedavinin etkinliğini artıran faktörlerdir, bu nedenle robotik sistemlerin insan unsuruyla dengeli bir şekilde kullanılması önemlidir.

Sonuç olarak ortopedik sorunların tedavisinde teknolojinin kullanımının özellikle geleneksel rehabilitasyon hizmetlerini desteklemek ve tamamlamak açısından çok umut verici olmaktadır.

Ortopedik sorunların tedavisinde teknolojinin kullanımı giderek popülerlik kazanmaktadır. Bu sistemler, fizyoterapistlerin becerilerini desteklerken, hastaların iyileşme sürecini hızlandırabilir ve rehabilitasyon sonuçlarını olumlu yönde etkileyebilir. Ancak, rehabilitasyon süreci içerisinde her hasta için en uygun tedavi yönteminin belirlenmesinin, teknolojik sistemlerin doğru şekilde uygulanmasının uzmanlık gerektiren bir alan olduğu ve bu sistemlerin kullanımında hastaların fizyoterapistleri ile sürekli iletişim halinde olmaları gerekmektedir.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2024-10-22 16:54:15