• RADYOLOJİ /

Tiroit Hastalıklarında Radyolojik Görüntüleme

Tiroit bezi, boyunda ‘Adem elması’ olarak da bilinen, tiroit kıkırdağın altında yer alan, kelebek biçiminde küçük bir bezdir. Tiroit hastalıkları tanı ve tedavisinde klinik muayene ve laboratuvar testlerine ek olarak radyolojik görüntüleme yöntemleri büyük önem taşımaktadır.

Tiroit bezi vücudun metabolizma hızını, büyümesini ve gelişimini düzenleyen tiroksin (T-4) ile triiyodotironin (T-3) hormonlarının üretiminden sorumludur. Tiroitte meydana gelebilecek sorunlar hem vücudun farklı bölgelerini etkileyebilir hem de tedavi edilmediğinde ciddi sorunlara yol açabilir.

Hipertiroidi rahatsızlığında, tiroit bezinin fazla hormon salgılamasına bağlı çarpıntı, el titremesi, kilo kaybı, sinirlilik, heyecanlı olma, duygusallaşma, aşırı terleme, sıcağa karşı hassasiyet, ishal, saç dökülmesi, halsizlik, yorgunluk, gözlerin öne doğru çıkması ve âdet düzensizliği vb. şikayetler meydana gelir.

Hipotiroidi rahatsızlığında ise tiroit dokusunun normalden daha az hormon salgılaması kaynaklı aşırı yorgunluk, halsizlik, üşümeyle birlikte titreme, kolay kilo alımı, depresyon, cilt kuruluğu, ellerde karıncalanma, uyuşma ve saç dökülmesi gibi farklı belirtiler ortaya çıkar. Ayrıca tiroit bezinin genel büyümesi veya nodüllere bağlı büyümesine bağlı olarak da boynun ön kısmında ağrısız şişlik, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü şikayetleri olabilir.

TİROİT HASTALIKLARINDA RİSK FAKTÖRLERİ

  • İyot açısından fakir bölgelerde yaşamlarını sürdürenler,
  • İyodu az tüketenler,
  • Radyasyona maruziyet,
  • Amiodaron, metformin, interferon, furosemid vb. ilaç kullananlar,
  • Ailesinde tiroit rahatsızlıkları olanlar.

Tiroit hastalıklarının tanı ve takibinde klinik muayene ve laboratuvar testlerine ek olarak radyolojik görüntüleme yöntemleri de gerekli ve önemlidir.

Tiroit görüntülemesinde ilk metot ve altın standart ultrasonografi olmakla birlikte doppler ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme ve ince iğne aspirasyon biyopsisi tanı için yardımcı diğer yöntemlerdir. Ultrasonografi (US), tiroit bezi ilişkili hastalıkları ve komşu yapılar hakkında çok değerli bilgiler verir.

US İyonizan ışın (Radyasyon) içermeyen, yaygın, ucuz, kolay uygulanan bir yöntemdir. US ile elde edilen verilerin tiroit hastalıklarının tanısında olduğu kadar, klinik, cerrahi, radyoterapi (Işın tedavisi), ablasyon (yakma) gibi tedavi kararında ve yönetiminde de belirgin oranda katkısı olur. Ayrıca doppler US ile tiroit bezinin kan akımı hakkında da bilgi edinilir. US eşliğinde tiroit hücrelerinin ve dokularının ince iğne aspirasyon (İİA) biyopsisi, hücresel, biyokimyasal, moleküler ve genetik araştırmalar için gerekli doku örneklemesini sağlar. 

Güncel US metotları ve geliştirilmiş cihazlarla gerçek zamanlı olarak çok küçük boyutta 2 mm’ye kadar olan lezyonların tanınması mümkündür. Bu nedenle, tiroit bezinin çok küçük tümörlerinin görüntülenmesine imkan sağlar. Ele gelmeyen nodüllerin US ile tespit edilme oranı 60 yaş üzeri bireyler için yüzde 50-60 olup çok yüksektir. Yine tiroit kanserlerinin tüm dünyada son yıllarda belirgin olarak artma nedeni görüntüleme yöntemlerinin yaygın şekilde kullanılması sonucunda artan insidental (rastlantısal saptanan) tiroit nodül sıklığıdır.

Malign (Kötü Huylu) Tiroit Nodüllerin Ultrason Özellikleri:

  • Ekojenite: Malign tiroit nodülleri sıklıkla ultrasonda hipoekoik (Düşük) ekojeniteye sahiptir. Hiperekoik (Yüksek) ekojenite malign nodüllerin çok azında görülmektedir.
  • Nodül kenar düzeni: Belirsiz, düzensiz veya ışınsal uzanımı olan nodüller kötü huylu tiroit kanseri ile ilişkilidir. Benzer şekilde nodüllerin çevre tiroit dokusuna yayılım yapması tiroit kanseri için oldukça önemli bir bulgudur.
  • Kalsifikasyonlar (Kalsiyum mineralinin tortu halinde birikmesi): Kalsifikasyonlar hem iyi hem de kötü huylu nodüllerde bulunabilir, bu nedenle nodülün hücresel mikroskobik değerlendirilmesi için sadece kısmen belirleyici bir bulgudur. Kalsifikasyonun özelliği nodül ya da lenf nodu hakkında bilgi verebilir. Nodül solid kısmında görülen 1 mm’lik mikrokalsifikasyonlar papiller tiroit kanserlerinde görülebilir.
  • Nodülün içeriği: Kanser olan tiroit nodülleri tamamen katı olabileceği gibi sıvı içerikli komponent de içerebilir ki bunlar karışık nodüller olarak tanımlanır. Genel olarak kistik içerik ne kadar fazla ise nodülün kötü huylu olma olasılığı o kadar azdır. Kistik içeriği >%50 olan nodüller nadiren kötü huyludur.
  • Nodülün şekli: Nodül normalde yatay doğrultuda büyür. Şayet bir nodül bu doğrultunun aksine büyürse (Uzunluğunun genişliğinden fazla olması) daha agresif bir lezyon olduğu anlamına gelir. Uzunluğun genişlikten fazla olmasının bazı yayınlarda kanser için önemli bir belirteç olduğu rapor edilmiştir.
  • Nodül boyutu: Daha büyük nodül boyutu ve hacmi durumunda tiroit kanseri olma olasılığı daha fazladır. 1 cm’nin üzerinde nodül varlığında her 1 cm boyut artışında kanser riski yüzde 15-30 artar.
  • Renkli doppler kan akımı yapısı: Nodül içinde doppler incelemede kanlanma olması kanser şüphesinde artma anlamına gelebilir.

Tiroit US Kimlere Yapılmalıdır

  • Tiroit kanseri riski olan kişilere (Örneğin baş ve boyuna ışınlama öyküsü, ailede tiroit kanseri öyküsü, boyunda büyümüş lenf nodu varlığı, fikse nodül varlığı, nodül kıvamının sert olması, devamlı ve kalıcı ses değişikliği, yutma güçlüğü, nefes darlığı varlığı),
  • Fizik muayenede tiroit nodülü şüphesi ya da nodüler guatrı olan veya palpabl tiroit bezi olan tüm hastalara,
  • Kan tahlilinde tiroit fonksiyonunu gösteren (Free T3, Free T4, TSH) gibi hormon değerlerinde bozukluk olanlarda,
  • Diğer görüntüleme yöntemleri (Karotis US, bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans görüntüleme, FDG pozitron emisyon tomografi) ile rastlantısal olarak tespit edilen nodül varlığında mutlaka US ile değerlendirme yapılmalıdır.

US elastografi doku elastisitesini gösteren bir yöntemdir. Dıştan uygulanan bası ile dokudaki sertlik düzeyine bakılır. Yumuşak dokular kolayca deforme olurken sert dokular daha az deforme olur. Dokudaki deformasyon US ile saptanarak doku sertliği değerlendirilir. Sert dokular malignite açısından risk taşır.

Kesitsel görüntüleme yöntemleri olarak bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tiroit nodüllerinin malign - benign ayrımında yararsızdır. Ancak tiroit dışına uzanan ya da komşu organlara uzanan kitle varsa onu gösterebilir. BT'de kullanılan iyotlu kontrast madde tiroit dokusu tarafından tutulur ve radyoaktif iyot tedavisini geciktirebilir.

Subklinik hipertiroidi dediğimiz belirti vermemiş tiroit hormonunun fazla salgılandığı olgularında sorunlara yol açabilir. Benign tiroit nodüllerinde nodüllerin toraks içine uzanımını saptamada, çevre dokulara basılarını göstermede kesitsel görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır.

Tiroit kanserlerinde tümör komplike değilse BT ve MRG’nin yeri yoktur. Tümör kapsül dışına uzanmış beraberinde nefes darlığı, yutma güçlüğü gibi semptomlar varsa tümör uzanımının değerlendirmesinde kullanılır.

Tedavi sonrası dönemde ise tiroglobulin (Normal tiroit dokusunda sentezlenen protein) yükselmesi olan olgularda US ya da klinik bulgular yetersiz kalırsa solunum borusu arkasında (Retrofaringeal) ya da göğüs kafesi içine tutulumu değerlendirmede yararlıdır. Bunun yanında BT ve MR pek çok kanser türünde olduğu gibi tiroit kanserlerinin akciğer, karaciğer veya kemik metastazlarının (Yayılımının) tanısında kullanılırlar. Ayrıca baş-boyun bölgesi BT ve MRG görüntülemelerinde rastlantısal olarak tiroit nodülü saptanması sık görülür.

Sonuç olarak tiroit hastalıklarının tanı ve takibinde en sık ve en kolay uygulanan radyolojik yöntem olan US-renkli doppler US; tiroit nodüllerinin anatomik özelliklerinin değerlendirilmesinde, tiroit nodüllerinin takibinde, tiroit kanseri cerrahisinin planlanmasında ve takipteki hastalarda hastalığın nüks etmesinin saptanmasında, yüksek riskli gruplarda tiroit kanserinin taranmasında vazgeçilmezdir. Tiroit nodülleri ve servikal lenf nodlarının İİA işleminde kılavuz görevi yapması açısından US oldukça önemlidir. Ayrıca tiroidit (Tiroit bezinin inflamatuvar hastalıkları) gibi tiroidin tümünü tutan hastalıklar tespit edilir, renkli doppler görüntüleme ile vasküler akım değerlendirilir.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2024-07-19 14:23:01