Alt ekstremite (kalçadan ayak dahil olan bacak bölümü) yaralanmaları yüzde 55-90 oranında görülen en sık spor yaralanması olup önemli bir kısmı ayak bileğinde oluşmaktadır. Bu yaralanmalar çoğunlukla pek önemsenmediğinden uygulanan geleneksel tedaviler yetersiz tedaviye ve sonucunda eklem kireçlenmesine yol açabilmektedir.
Ayak bileği eklemi ‘talus, tibia ve kalkaneus’ isimli kemiklerin oluşturduğu hareketli bir eklemdir. Ayak bileği yaralanmaları daha çok ayağın burkulması ile gerçekleşir.
Ayak bileği eklemini bu kemik yapılar dışında dış yan, iç yan ve kemikler arası bağlar sabitler. Dış yanda anterior talofibular bağ, posterior talofibular bağ ve kalkaneofibular bağ başlıca bağlar olup iç kısımda ise derin ve yüzeyel deltoid ligament eklemi destekler. Kemikler arası bağlar ise 5 bağ yapısından oluşur.
Ayak bileğinin en gevşek olduğu pozisyon, ayağın aşağı doğru yönlendiği plantar fleksiyonudur. Bu nedenle çoğu yaralanma bu pozisyonda oluşur. Ayak bileğinde bağların yaralanması hafif, orta ve ağır olmak üzere derecelendirilebilir. Hafif derecede bağlarda gerilme oluşur ancak yırtılma olmaz, orta derecede bağlarda kısmi yırtık vardır. Ağır dereceli yaralanmalarda ise bağlarda tam yırtık oluşmaktadır. Yaralanmaların ciddiyetine göre eklemde şişlik, ağrı ve kanama görülmektedir.
Ayak bileği travmalarında en sık görülen yaralanma burkulmalardır. Bağlarda 1’inci, 2’inci, 3’üncü derecelerde hasar olabilir. Dış yan bağ yaralanmalarından en fazla görüleni anterior talofibular bağ yaralanmasıdır. Ayak bileği dış tarafında şişlik, kızarıklık ve ağrı görülür. Bu bulguların şiddeti burkulma derecelenmesine göre artabilir. Burkulma durumlarında ilk olarak ön-arka, yan ve mortis grafileri çekilir. Bu grafilerde amaç kırık ya da çatlak olup olmadığını değerlendirmektir. Yumuşak doku ödemi hakkında da bilgi sahibi olunabilir. 3’üncü derece yırtık düşünülen olgularda MR ile değerlendirme yapılarak tanı konulur. 3’üncü derece yaralanmada kronik eklem problemi görülme riski yüksektir.
Hastalar spora erken dönemde dönmek istedikleri için hem dokunun korunması hem de egzersizlere mümkün olduğunca erken başlanması gerekir.
Birinci aşamada bandaj uygulaması yapılır. Buz tedavisi, ayağın yukarıda tutulması ve antienflamatuar ilaç tedavisi verilir. Ekleme yük verilmesi istenmez ve 1-3 hafta takip edilir. İzometrik egzersizler başlanır.
İkinci aşamada güçlendirme egzersizlerine başlanır.
Üçüncü aşamada ise propriosepsiyon, kondisyon ve dayanıklılık çalışması yapılır. Eklem hasarı fazla ise cerrahi tedavi ön plana çıkar.
Cerrahi seçenekler arasında primer tamir ve rekonstrüksiyon (yeniden inşa) cerrahisi bulunuyor.
Ayak bileği iç tarafında yüzeyel ve derin deltoid bağ bulunmaktadır. Derin tabaka daha güçlüdür. İç yan bağda tam yırtık genelde ayak bileği kırıkları ile beraber görülür. Ayak bileği iç tarafında ağrı ve şişme oluşur. Tam yırtıklarda iç tarafta medial malleol kemiğinin altında boşluk saptanır. Direkt grafi ve MR ile tanı konulur. Tedavide konservatif tedavi ön plandadır. Kırıkla beraber tam deltoid yırtıklarda, deltoid ligamentin primer tamiri cerrahisi uygulanmalıdır.
Bu yaralanmalar, ayak bileği kemikleri arasındaki bağların olur. Çok büyük çoğunluğu kırıklarla beraberdir. İki kemik arasında dokunmakla ağrı saptanır. Mortis grafisi ile yaralanmadan şüphelenilir. Beraberinde kırık da olduğundan tedavisi cerrahidir. Cerrahide sindesmoz vidası kullanılır. Bu vida 3 ay sonra çıkarılarak tam yük basma sağlanır.
Aşil tendon rüptürü: Akut travma ile oluşur. Travmasız oluşum kronik tendinozis tanılı 40-50 yaş hastalarda görülür. Aşil tendon rüptürü sebepleri arasında aşil tendonundaki kanlanma azlığı ve kronik inflamasyon bulunmaktadır. Ani şişme ve ayağı kaldıramama şikâyeti olur. Hastalar parmak ucunda yürüyemezler. MR ile tanı konulur. Tendonun yarısına kadar olan yırtıklarda alçı tedavisi tam yırtıklarda ise cerrahi tedavi yapılır. Hastaların ortalama 3-4 ay sonra spora dönmelerine izin verilir.
Tibialis anterior tendon yırtığı: Oldukça nadirdir. Çoğunlukla travmatik açık yaralar ile oluşur. Kapalı yırtıklar 45 yaş üstü görülür. Açık yaralanmalarda tendon uygun şekilde dikilir. Kapalı yaralanmalarda ise yaşlı, sedanter hayatı olan hastalarda konservatif, gençlerde cerrahi yapılır.
Tibialis posterior tendon yaralanması: Dejenerasyon ve travma sebebiyle görülmektedir. 40 yaş üstü kadın hastalarda sıktır. Ayağın iç oyuğu kaybolur. Yaşlı hastalarda konservatif, genç hasta ve sporcularda cerrahi yapılır.
Fleksör hallusis tendon yaralanması: Bale dansçıları ve koşucularda sıktır. Tam yırtık nadirdir. Tedavisi cerrahidir.
Peroneal tendon çıkığı: Travma ile oluşur. Kayak, basketbol, su kayağı, dans ve jimnastik sporlarında sıktır. Ayak bileği yan arka kısmında atlama hissi oluşur. Akut yaralanmalarda şişlik ve ağrı vardır. MR tanıda yardımcıdır. Tedavisi cerrahidir.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi:2023-07-14 10:18:03