• COVİD /

COVID-19 ile ilgili acil durumlarda neler yapmalıyız?

Ateş, öksürük ve nefes alıp vermede zorluk şikâyetleriniz varsa tıbbi bakım için erken başvuru yapın. Bu sırada mutlaka maske takarak evinizden çıkın. Eğer kendiniz sağlık kuruluşuna başvuramayacak kadar kötüyseniz evde kalın, acil tıbbi yardım için arayın, durumunuzu bildirin.
  
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Demet Arı, COVID-19 ile enfekte olan biri öksürdüğünde veya nefes verdiğinde, enfekte damlacıkları serbest bıraktığına dikkat çekti.
 
Dr. Öğr. Üyesi Arı, “Bu damlacıkların çoğu masa veya telefon gibi yakındaki yüzeylere ve nesnelere düşer. İnsanlar, COVID-19 ile kirlenmiş yüzeylere veya nesnelere temas edip sonra gözlerine, burunlarına veya ağız bölgelerine dokunduklarında virüsü alabilirler” dedi.
 
Dr. Öğr. Üyesi Arı, “Ayrıca COVID-19 ile enfekte olan kişiye bir metreden daha yakın duruyorlar ise o kişi öksürdüğünde ya da nefes verdiğinde damlacıkları solunum yolu ile alabilirler” uyarısını yaptı.
BağışıkLIK sistemi zayıf olanlar ciddi hastalıklara karşı savunmasızdır
 
COVID-19’un gribe benzer şekilde yayıldığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Arı, şunları kaydetti:
 
“Çoğu kişi COVID-19 ile enfekte olduğunda hafif semptomlar yaşar ve iyileşir. Ancak, bazı kişilerde ciddi hastalık belirtileri ortaya çıkabilir ve hastane bakımı gerekebilir. Ciddi hastalık riski yaşla birlikte artar. 40 yaşın üzerindeki insanlar daha fazla risk altındadır. Bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, diyabet, kalp ve akciğer hastalığı olan kişiler ciddi hastalıklara karşı daha savunmasızdır. Virüs barındıran kişilerin bazılarında hiçbir şikâyet olmayabilir (asemptomatik hasta) ve bu kişiler enfeksiyonu başkalarına bulaştırabilir.”

COVID -19’un işyerinizde yayılmasını önlemenin basit yolları nelerdir?

“Aşağıdaki düşük maliyetli tedbirler, işyerinizde soğuk algınlığı gibi enfeksiyonların yayılmasını önlemeye yardımcı olacaktır” diyen Dr. Öğr. Üyesi Arı, işverenlerin bu önlemleri işletmelere ya da işletmelerin bulunduğu kente COVID-19 virüsü bulaşı ulaşmadan önce almaya başlamaları gerektiğine vurgu yaptı.
 
Bu sayede hastalık nedeniyle kaybedilen iş günlerinin azaltılabileceğini ve hastalığın yayılmasının durdurulabileceğini veya yavaşlatılabileceğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Arı, şu uyarılarda bulundu:
 
“İşyerlerinin temiz ve hijyenik olduğundan emin olmak gerekir. İş yerinde yüzeylerin, masaların, sehpaların, klavyelerin, kapı tokmaklarının, telefonların, elektrik düğmelerinin düzenli olarak dezenfeksiyonu sağlanmalı, çünkü çalışanlar ve müşteriler tarafından dokunulan yüzeylerdeki kirlenme COVID-19 yayılmasının ana yoludur. Düzenli aralıklarla kapsamlı el yıkama (su ve sabun ile) yapılması teşvik edilmelidir. El yıkama virüsü öldürür ve yayılmasını önler. El dezenfektanlarının belirli yerlere konulması ve bunların kontrol edilerek yenilenmesi sağlanmalıdır.
 
Ortamların iyi havalandırılmasına dikkat edilmelidir. İş yerlerinde maske ve kâğıt mendil bulundurulmalıdır. Burnu akan ya da öksüren biri geldiğinde hemen ona maske ya da mendil verilmelidir. Çalışanlardan birinde hafif bir öksürük veya ateş (37.3˚C veya daha fazla) ortaya çıkmışsa o kişinin evde kalması gerekir. Bu hasta kişi sayısını azaltmanın yoludur. Sosyal mesafeyi (Bir metre) korumak konusunda da hassas davranılmalıdır.”

Maske hangi durumlarda takılmalıdır?

Sağlıklı kişilerin sadece şüpheli COVID-19 enfeksiyonu olan bir kişiye bakıyorsa maske takması gerektiğini anımsatan Dr. Öğr. Üyesi Arı, şöyle devam etti:
 
“Öksürme ve hapşırma varsa maske takmak gerekir. Maske takmadan önce, eller alkol bazlı dezenfektanlar ile ovulmalı veya sabun ve su ile temizlenmeli. Maskenin ağız ve burnu tümüyle örtmesi, yüz ile maske arasında boşluk olmaması gerekir. Kullanırken maskeye dokunulmamalı, dokunulduğunda eller alkol bazlı el dezenfektanları veya sabun ve su ile temizlenmeli.
Maskenin nemli olduğu anda yenisiyle değiştirilmesi ve tek kullanımlık maskelerin tekrar kullanılmaması gerekir. Maske çıkarılırken arkadan çıkarılması (maskenin önüne dokunulmaması), çıkarılan maskenin hemen kapalı bir kutuya atılması, ellerin alkol bazlı el dezenfektanları ile ovulması veya sabun ve su ile yıkanarak temizlenmesi, gözlere, buruna ve ağıza dokunmaktan kaçınılması gerekir.”

Solunum hijyenine dikkat edilmeli

Ellerin birçok yüzeye dokunduğunu ve virüsleri alabileceğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Arı, kirlenmiş eller ile göz, burun ve ağıza virüs aktarılabileceğini bildirdi.
 
Bu yolla virüsün vücuda girerek kişiyi hasta edebileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Arı, uyarılarını şöyle sıraladı:
 
“Öksürürken veya hapşırırken ortaya çıkan damlacıklar virüs yayar, bu nedenle solunum hijyeni uygulama önemlidir. Hem bizler hem de çevremizdeki insanlar solunum hijyenine dikkat etmelidir. Solunum hijyeni öksürürken veya hapşırırken ağız ve burunu bükülmüş dirsek veya bir mendil aracılığı ile örtmek anlamına gelir. Daha sonra kullanılan mendil hemen kapalı çöp kutusuna atılmalıdır. Solunum hijyenine dikkat ederek çevrenizdeki insanları soğuk algınlığı, grip ve COVID-19 gibi virüslerden korursunuz.”

Hangi durumlar tıbbi yardım gerektirir?

Ateş, öksürük ve nefes alıp vermede zorluk şikâyetleri olanların tıbbi bakım için erken başvuru yapması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Arı, “Bu sırada mutlaka maske takarak evinizden çıkın. Eğer kendiniz sağlık kuruluşuna başvuramayacak kadar kötüyseniz evde kalın, acil tıbbi yardım için arayın, durumunuzu bildirin. Yerel sağlık hizmetlerinin talimatlarına uyun. Bu hem sizi korumak hem de virüsün yayılımını önlemek için önemlidir. Yetkililer tarafından paylaşılan bilgilerden haberdar olun ve sağlık kuruluşu tarafından yapılan önerileri dinleyin” ifadelerini kullandı.
 
“COVID-19’un yayıldığı alanlarda (son 14 gün) bulunan veya yakın zamanda ziyaret etmiş kişiler için koruma önlemleri de yukarda belirtilen gibidir” diyen Dr. Öğr. Üyesi Arı, sözlerini şöyle tamamladı:
 
“Bu kişilerin 14 gün boyunca evlerinde karantinada kalmaları gereklidir. Baş ağrısı ve hafif burun akıntısı gibi şikâyetlerle kendinizi iyi hissetmemeye başlarsanız iyileşene kadar evde kalın. Başkalarıyla temastan kaçınmak ve hastanelere yapılan ziyaretlerin önlenmesi, bu tesislerin daha etkili çalışmasını sağlayacak ve sizi ve başkalarını olası COVID-19 ve diğer virüslerden korumaya yardımcı olacaktır.”
 

SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Sosyal Medya

Güncelleme Tarihi:2022-06-30 16:31:06