Obezite, günlük beslenmede şekerli gıdaların, yüksek kalorili yiyeceklerin yer almasına, hızlı yaşam temposu nedeniyle hazır gıdaların ve fastfood tarzı beslenme tüketimindeki artışa karşın günlük yaşamdaki hareketsizlik sonucu, alınan kalorinin harcanan kaloriden fazla olduğu bedenlerde biriken aşırı yağ kütleleri sebebiyle oluşan hastalık olarak tanımlanmaktadır. Bu durumlara bağlı olarak vücutta gelişen insülin direnci nedeniyle iştahın açılması da obeziteyi oluşturabilmektedir.
Günümüzde diyabet de obezite gibi ciddi küresel bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Vücut Kitle İndeksi (BKİ/BMİ) 30 kg/m2’den yüksek olan yani obezitenin birinci dereceden başladığı bireylerde, normal vücut ağırlığında olan bireylere göre Tip 2 diyabet hastalığının görülme riski 20 kat daha fazladır. Yani obezite ve Tip 2 diyabet hastalığı oluşumları açısından iç içe geçmiş durumdadır. Hatta obezite ve diyabet arasındaki bu güçlü ilişki nedeniyle, her iki olgu arasında nedensel bir patofizyolojik bağlantı olduğunu öne süren "diyabezite" terimi ortaya atılmıştır.
Çağın hastalığı obezite hızla artmaya devam ediyor. Neden sonuç açısından bakıldığında obezite diyabeti, diyabet de obeziteyi destekleyen bir paradoks oluşturmaktadır.
Ülkemizde 2060 yılında nüfusun yüzde 94’ünün obez olabileceği öngörülmekte, bu da özellikle erişkinlerde görülen Tip 2 diyabette ciddi bir artış olacağının göstergesidir.
Yapılan araştırmalar obez bireylerin yüzde 90’ının Tip 2 diyabet hastalığına yakalandığını göstermektedir. Bu da obezitenin tek başına Tip 2 diyabet için en önemli risk faktörlerinden biri olduğu sonucuna götürmektedir.
Obezite kısaca tedavi edilmesi gereken şişmanlık olarak tanımlanmaktadır. Bugün hiçbir sağlık sorunu olmayan hafif kilolu ya da şişman yani obez bireylerin yaklaşık 150 milyonu gelecek 10 yıl içinde Tip 2 diyabet hastası olmaya adaydır.
Sağlıklı ve kalıcı zayıflama ile Tip 2 diyabet hastalığını iyileştirme mümkün olabilir. Bedeninizi ideal vücut ağırlığına taşımak sizleri birçok hastalıktan koruyacaktır. Tip1 diyabet, gestasyonel diyabet, reaktif hipoglisemi ya da insülin direncinin görüldüğü bireylerde de yine doğru beslenme tedavisi ile şikayetlerin azalması ve son bulması mümkündür.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi olarak, multidisipliner bir anlayışla kişiye özel zayıflama ve yaşam kalitesinde artış için çalışıyoruz.
Sizlere en uygun zayıflama yöntemlerini belirlemek ve uygulamak için her zaman yanınızdayız. Ücretsiz ön görüşme için randevu alarak merkezimizi ziyaret edebilirsiniz. Sağlıkla formda kalmak için bizimle irtibata geçebilirsiniz.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi:2024-11-15 09:55:07