SANKO Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Gökhan Bülent Sever, dizin normal işlevini görmesi açısından büyük önem taşıyan ön çapraz bağlar olduğunu ve tibia kemiğinin de anormal bir şekilde öne doğru yer değiştirmesini engelleyen en önemli yapı olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Gökhan Bülent Sever, "Ön çapraz bağlar dizin normal işlev görmesi için büyük önem taşır" dedi.
Doç. Dr. Sever, ön çapraz bağ yaralanmalarının sporcularda sıklıkla görüldüğünü belirterek, “Spor sırasında meydana gelen ve sporcuların 4 haftadan uzun süre spordan uzak kalmasına neden olan yaralanmalar içinde ön çapraz bağ yaralanmaları birinci sırada yer alır. Ön çapraz bağ yaralanmalarını, iç menisküs ve iç yan bağ yaralanmaları takip eder” ifadelerini kullandı.
GENÇLERDE AMELİYAT ŞARTTIR
Genç, spor yapan veya aktif yaşam stiline sahip bireylerde ön çapraz bağ yaralanmalarının tedavisinin kesinlikle cerrahi yöntem olduğunu dile getiren Dr. Sever, ileri yaşta olup yüksek aktivitesi bulunmayan, spor yapmayan ve günlük yaşamda dizinde boşluk ve emniyetsizlik gibi yakınmaları olmayan bireylerde cerrahi tedaviye gereksinim duyulmayabileceğini kaydetti.
SPORCULARDA SIKLIKLA GÖRÜLÜR
Ön çapraz bağ yaralanmalarının genellikle sabit ayak üzerinde ani dönme hareketi sırasında ortaya çıktığına dikkati çeken Doç. Dr. Sever, şöyle devam etti:
“Bu yaralanma sıklıkla sporcularda görülür. Daha nadiren dize gelen doğrudan darbeler, trafik kazaları, yüksekten düşme ve endüstriyel kazalar sonrasında ön çapraz bağ yaralanmaları ortaya çıkabilir. Bu durumda, ön çapraz bağ yaralanmalarına arka çapraz bağ, yan bağlar ve menisküslerin yaralanmaları da eklenebilir. Kadın sporcuların yapısal özelliklerinden dolayı ön çapraz bağ yaralanmaları erkek sporculara göre daha sık görülür. Erişkinlerde yaralanmalar bağın gövdesinden kopması şeklindeyken, çocuklarda yaralanma bağın kemiğe yapıştığı yerden bir parça koparması şeklinde olabilir.”
ŞİDDETLİ BİR AĞRIYLA KENDİNİ GÖSTERİR
Ön çapraz bağ yaralanması sırasında dizde ani bir kopma hissi ile birlikte şiddetli bir ağrının ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Sever, yaralanma sırasında yaşananları şöyle dile getirdi:
“Bazı sporcular bağın kopma sesini duyabilirler ve sıklıkla yere düşerler. Diz ekleminin içinde hızla gelişen kanamaya bağlı olarak şişlik meydan gelir. Ağrı ve şişliğe bağlı olarak dizde hareket kısıtlılığı meydana gelir ve topallama ortaya çıkar. Bazı sporcular dizlerinin yerinden çıkıp girdiğini hissedebilirler. Birkaç gün-hafta içinde diz eklemindeki şişlik ve ağrı azalır. Diz hareketleri kazanılır ve topallama kaybolur. Ancak bu sefer özellikle ani dönüşler ve ani yavaşlama hareketi sırasında ve merdiven inerken dizde boşluk ve emniyetsizlik hissi ortaya çıkar. Ön çapraz bağ kopması olan dizlerde yüzme ve bisiklet gibi sporlar yapılabilir; ancak futbol, basketbol, hentbol, voleybol, kayak gibi ani sıçrama, dönüş ve hızlanmaların olduğu sporların üst düzeyde yapılması mümkün değildir. Eğer sporcu ön çapraz bağı olmadan bu sporlara devam etmek isterse yeni yaralanmalar ve dizdeki hasarın artması riski çok yüksektir.”
KAS GÜÇLENDİRME PROGRAMI ÖNERİLİR
Önceleri çocuklarda büyüme tamamlanana kadar bekleyip daha sonra cerrahi tedavi yapılmasının önerildiğini ifade eden Doç. Dr. Sever, günümüzde, cerrahi tedavi yapılmayan çocuklarda dizde geri dönülmez yaralanmalarının oluştuğu görüldükten sonra, cerrahi müdahalenin daha erken yaşlarda yapıldığını kaydetti.
Doç. Dr. Sever, “Cerrahi olmayan tedavi seçilmişse, dizde oluşabilecek emniyetsizlik ve boşluk hissini azaltmak için kas güçlendirme programları önerilir ve dizi zorlayıcı sporlarda koruyucu dizlikler kullanılabilir. Şiddetli bir zorlanma olduğunda her ikisi de dizin yerinden çıkmasını engelleyemez ve dizde ilave yaralanmalar ortaya çıkabilir” uyarısını yaptı.
AMAÇ İLERİDE OLUŞABİLECEK HASARLARI ÖNLEMEK
Doç. Dr. Sever, ön çapraz bağ yaralanması olan bireylerde cerrahi müdahalenin amacının dizdeki boşluk ve emniyetsizlik hissini ortadan kaldırmak, kişinin spor veya zorlayıcı aktiviteler sırasında güvenle basabileceği bir diz elde etmek olduğunu anımsattı.
“Başka bir amaç, ilk yaralanma sırasında hasar görmemişse menisküsleri korumak ve tamir edilebilen menüsküs yırtıklarını onararak ileriki yıllarda dizde oluşabilecek aşınma ve yıpranmanın önüne geçmektir” diyen Doç. Dr. Sever, cerrahinin başka bir amacının da sporcuları, yaralanma öncesinde bulundukları spor seviyesine geri döndürmek ve dizde yeni yaralanmalar oluşmasını engellemek olduğunun altını çizdi.
HASTA 1 AY SONRA NORMAL HAYATA DÖNEBİLİR
Doç. Dr. Sever, ameliyat sonrasında hastanede kalış süresinin 1-3 gün arasında değişebileceğini ve hastanın 1 ay sonra normal hayatına dönebileceğini bildirdi.
Anestezinin etkisi geçtikten sonra koltuk değnekleri ile ayağa kalkmanın mümkün olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Sever, sözlerini şöyle tamamladı:
“En geç ertesi gün diz hareketlerine başlanır ve dizin 90 dereceye kadar bükülmesi hedeflenir. Birkaç hafta boyunca koltuk değneği kullanarak dizi aşırı yüklenmelerden korumak gerekebilir. Üç hafta içinde tam diz hareketinin kazanılmış olması gerekir. Hastanın yaptığı egzersizler yeterli olmazsa, fizyoterapist eşliğinde rehabilitasyon uygulanabilir. Yerleştirilen greft dokusunun kemik tünellere kaynayarak tutunması 4-5 hafta sürer. Yerleştirilen dokunun tam olarak olgunlaşıp sağlamlaşması bir yıl sürer, ancak 3. aydan sonra düz koşu, 6. aydan sonra sportif aktivitelere başlamak mümkündür.”